Tozkoparan
şiddetli gazellerinde akşamüstü çaresizliğinin 
bağırsam sana uzanır mı sesim 
dipçik şarkılarıyla ender hüzünlerin 
parça parça, çığlık çığlık kendi içinde kaybolan 
saklayan hatta çoğu yaralarını 
bir çok aşk betimlendi uyruksuz cümlelerimizde 
ve kir pas içinde açtığımız sandıklar 
gürültülü şekillerde 
kalbimizin havzasına kazınan umutsuzluk 
yedi bitirdi bizi içten içe 
o ses, o yankı
miras sandığımız ayrılıklar 
zamanın tozkoparan ışıklarıydı aslında...


