Tucu'ya Mektuplar 4

‘'Gözyaşım akmıyor artık
Kuruttum bütün çölleri
Dilimse
Varmıyor artık söz söylemeye

Ne ki bir şey var içimde
Hatta,
Bana inat, devam ediyor yaşamaya
Ne varsa sende olan
Ant içmiş, bir şeyleri tamamlamaya''

''Bir Ulusun bütün Kadınları ve Erkekleri adına''

Soruyorum, bazen-ki
Son nefesimde yapacağım son şeyde budur
Ne kaldı benden geriye?

Uzunca bir beden, muhtemelen
Yer kaplayacak biraz mezarda
Bakıp bakıp boyuma posuma
Böyle söylenecek sanki
Tarih, talihime not düşerken

Kimse ama kimse
İçimden geçenleri bilmeyecek
Neleri
Öbür tarafa götürdüğümden bahsetmeyecek
Onlar ki
Korkarım
Sonsuza kadar benle nasıl yaşadılarsa
Öyle de gömülecek

Seninle ilk tanışmamızı anımsıyorum Tucu
(ismini bile zikrederken titriyor içim)
Ne zaman aklıma düşsen

Herkesi hatırlıyorum zira
Hepsinin siluetleri akarken gözlerimden
Eğiliyorum bir bir önlerinde
Neler başardığımızı bir görselerdi geri kalanı dünyanın
Heykelimiz dikilmezdi ama
Çatışma da olmaz dı, savaşta
Ne ki kargaşadan
Eser kalmazdı
Suratımıza tükürseler umurumuzda olmazdı, zira
Bizim içimizde
İçimizde oysa, dolu dolu yağan yağmurlar vardı
Biz gökyüzü kadar deli
Ve onun maviliğiyle doluyduk

Aklımın almadığı yerde duruyor insanlar Tucu'm
Neden diye soruyorum
Neden böyleler?
Biliyorum nedenini, nedenlerini
Ama
O içimdeki insan var ya
Reddediyor bütün olasıklarını onların
Ben medeniyete aşığım
Hoşgörüye
Anlayışa
İnsanı anlamaya çalışmakla geçti ömrüm
İsyanım anlamsızlaşan insan topluluğuna
Bütün anlamını yitiren
İnsan yaşamını yok eden
İnsanı tek düze, sıradan ve kendi gibi
Salt kendi dogmalarıyla
Öğüten ve kısırlaştıran
Mahlûkatlara

Çünkü onlar
Benim doğacak çocuklarıma da göz diktiler
Hür dünyamı mahkûm etmeye yeltendiler
Bağımsız düşüncelerime zincir vurdular
Fikren ve zirken saydamlaştırdılar tüm kelimeleri
İstediler ki
Bütün yazıtlar
Uzak olsun
Özgürlükten

Onlar benim yarınıma kast ettiler
Ne istediysem gelecekten reddettiler
Kadınımın kahkahalarına dil uzattılar
Ve böyle bir kadın neslinden
Doğacak bir iyi nesil umdular

Hadi be canım sende desem
Duvara çarpıp çarpıp dönüyor kelimeler

''Seninle ilk tanışmamız Tucu''

Çok zaman geçti ardından
Bakıyorum sağıma soluma
Zaman var sadece
Anlar kalmış geriye
Birinin elinde kazma
Diğerinin elinde kürek
Şimdi artık cansızım ya
Onlarda da işte bir o kadar yürek

Söylediğim hiçbir şey Tucu
Hiçbir şey kalmadı yerde
Onlar yaşamaya devam ediyor
Benim istediğim ülke
İçimde tüm haşmetiyle varlığını sürdürüyor
Ben onu bir kez yaşadım ya
Hani atamızın söylediği gibi
İlelebet yaşayacak elbet
Şimdi olmasa da
Yarın ve yakın gelecekte olmasa da
Gelecekte bir yerde
Geleceğin nesli
Şimdi uğralaşanların bol bol doladığı
O kördüğümü çözecek
İşte o zaman
Bendini aşacak bu toplum
Ve onun önünde hiçbir dogma
Ve yobaz düşünce
Cehalet dikilemeyecek

''Seninle ilk tanıştığımız o an''

Şimdi örtsünler üzerimi toprakla Tucu'm
Topraktan geldik, toprağa gideceğiz nasıl olsa
Bu demek oluyor ki
Nasıl doğduysak
Öylede filizleneceğiz
Şimdi ölüyoruz belki ama
Yaşamaya devam edecek izlerimiz

Benim geriye bıraktığımda budur işte
Senin,
Senin içinde olan
Benim ellerim nasırlıydı
Seninse o zarif ellerinde şeklini bulan

Sen Çanakkalesin
Kocatepe
Sen On Dokuz Mayısta doğan
On Kasımda ölen
Sen Cumhuriyet
Sen kahkahalarla gülen kadın
Seni kim susturabilir ki
Sen Bandırmasın, benim ülküm
Yola çıktığından beri
Seni kim durdurabilir ki?
Senin o mas mavi gözlerinle
Anıtını dikmişim Ankara'ya
Kim, seni kim yıkabilir ki?

''Seninle ilk tanıştığımız o an''

Ben adam olmam gerektiğini anladım

Benden geçti kelimeler
Düşünceler
Ve gelecek

Ve/fakat gelecek
Yol alıyor hala
Bir gün yoluna çıkarsa tekrar Tucu
Ona sarılacaksın sıkıca
Ama bu kez
Onu hissettiğini anlayacaksın
Bütün erkekleri bu memleketin
Mustafa Kemalin hüviyetine büründüğünde
İşte bende
Bir kadınım diyeceksin

Seninle tanıştığım o an
İşte o hüviyete büründüğüm

Bir erkek olarak önünde
eğildiğim andır...

14 Ekim 2016 186 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar