Turan'ım

Bilemedim günler sende nasıl geçerdi

Duvarlar pencereler söylemedi Turan’ım

Uygarlıklar konuşmak ne güzel bir sohbetti

Eşin oğlun ne yazık ki dinlemedi Turan’ım

Halden anlamaz ki açık siyah bir ekran

Gelemezdi içi yanıyordu uzakta ablan

Gözlerin hep arardı bir arkadaş bir akran

Şikâyeti elin dilin hiç ünlemedi Turan’ım

Onbiryirmiüçte gönderdim Kadir mesajı

Parmağının son dokunuşu bu muydu?

Kadir mübarek diye getirdiğim o aşı

Tatmaya bir saniyen yok muydu be Turan’ım

Baba günü anne sonu geldi birden gider mi?

Kardeş bir şehirden gözden yüzden gider mi?

Oğul bir diyardan bir diyara hepten gider mi?

Taş mıydı o sıcacık yüreğin çatlamadı Turan’ım

Açılmıyor perdeler güneş nerde akşam yine mi?

Sabah akşam koşanlar var ya yaktı sine mi?

Bulutlar ağlayın yüzüme bir yağmur yağsın

Sırtında iki ayak derdi Turan’ım nasıl dayansın

Rüyasında Ulus’ta halde hamsi balıklar oynar

“Anam yok ki kesme çorba ne zaman kaynar”

“Baba geldi mama geldi” gözleri gül gül açar

Neşe kısa derdi uzun huzura eremedi Turan’ım

Bazen üzülürdü zeytin mandalina yemese

Kırıldı iki defa sandalyesi dayanmadı Emese

İnsanlık mı acıyı ağrıyı açlığı kimse bilmese

Altın kafes bülbül vatan diye ölümüne erdi Turan’ım

31/05/2023 yağmur...

Not: Geçtiğimiz Kadir Gecesinde, MS hastası olan, yapayalnız yaşadığı evinde hayatı ölümsüzlüğe taşınan çok sevdiğim elimden geldiğince ona yoldaş olmaya çalıştığım, yüce gönüllü kardeşim, arkadaşım, komşum Turan'ım için içimden süzülen bu dizeleri yazdım. Rabbim ona rahmet eylesin.