Türk

Bir rüya gördüm dün gece.
Elim yüreğim kan...
Toprak dile gelmiş ,ah koparmıştı ,sarsılıyordu yerinden.
Gökler kızıla bürünmüştü
Ardında sanki saklı bir isyan...
Yürüdüm...soluksuz..
Bir divana vardım mahşer misalı kalabalık
Akıllara ziyan.
Ardında tepe tepe yığılmış
Kalbi durmayan evlad-ı fatihan
Uyur gibi yatıyor koyun koyuna yan yana...
Birden bir karanlık çöktü üzerlerine
Baktım gelenler birkaç zebaniyle sanki şeytan..
Dizilip sıra sıra üstlerine oturdular...
Alaycı gülümsemeyle kükrer gibi konuşmaya başladılar...
Birkaç dakika içinde olup bitti sanki her şey.
Bu birkaç zebani birkaç dakikada
Binlerce yıllık tarihi yargıladılar.
Ellerinden kara bulaştı altın kaplı sayfalara.
işaret edip kanlar içinde yatan Bitlis li Mustafa yı
o Ermeniydi dediler!
Edirneli İsmail e o Rumdur
Murat a Süryani, Ahmed e arap dediler..
Altın kaplı sayfalarda Türkı adını
Harf harf bölüp paamparça ettiler....
Birkaç dakikada bin yıllık tarihi kararttılar...
Koyun koyuna yatan şu evlad-ı fatihan a
Siz zaten yoktunuz ve hiç olmadınız diye haykırdılar.
Yumruklarımı sıkmış hareketsiz kalakalmıştım karşılarında
Kıpırdayamıyordum sanki görünmez bir zincir
Baglamıştı ayaklarımı dilimi tutmuş belimi bükmüştü...
Yıllar yılı önünde selam durduğum
Al bayragım hırçın dalgalar gibi sallanıyordu..
Bu millet nasıl lal olmuş
Bir ölüm uykusudur sanki herkesi sarmıştı.
Zebaniler kendi aralarında konuşuyor
Dört bir yanı etten kemikten örülü
Ama bir geyik gibi çaresiz aziz vatanı
Parça parça pay ediyor
Her bir parçayı bir ecnebiye sunuyorlardı.
Doğu Anadolu dan başladılar ilk parçayı ellerine alıp uzattılar gavur a.
İşte o an ne olduysa oldu
Şehitler haykırırken Allah Allah diye,
Titredi toprak bir toz bulutu bürüdü gözümü
Nal sesleri çınlattı kulaklarımı ki
Arkamı döndüm baktım
Alparslan ordusunun önünde
Doru atının üzerinde beliriverdi
Tüm heybetiyle.
Zebaniler öylesine zevkle dalmışlardı ki meşguliyete fark etmediler bile.
biri Marmara diyor uzatıyordu
elindekini gavura doğru.
Ve işte yeniden başladı şehitlerden feryad..
Sag yanımda Ertuğrul gazi Osman ve Orhan beyler belirdi...
Bağırıyor naralar atıyordu kendinden geçmiş zebaniler
Ecnebiyle kadeh tokuştururken
Konstantinapolis diyorlardı.
Demeleriyle birlikte
sol yanımdan bir rüzgar esti
karanlığın içinden
fatih geliyordu ardınsıra şeyh edebali silsilesi, akşemseddin...
artık nal sesleri durmuyordu
mahşeri cümbüşle
atalarım diziliyorlardı etrafıma
ve işte yavuz, Süleyman.....
ne kadar zaman geçmişti kaç saat sürmüştü divan
ve ben ne kadar kalakalmıştım efsunlanmış gibi orada bilemiyordum.
Şeytan ve zebaniler her parçayı
Bir Allahsıza uzatmış ellerinde tek bir parça kalmıştı
Ankara Ankara güzel Ankara diye türkü söylüyorlardı.
Ve etrafı aydınlatan bir güneş...
Kamaşmıştı gözlerim
İşte o ışığın ardından çıkagelen
Sarı saçlarıyla üzerinde asker üniforması
Mustafa kemal!
Yanında İnönü, Kazım Karabekir....
Zebanilerin yok dedikleri tarih etrafımda toplanmış bir bir çıkıp gelmişti bıraktıgımız yerden!
Çözüldü ayaklarımdaki zincirler
Dilimin bağı çözüldü
Zihnimdeki gaflet dağıldı!
Bayragımın hırçınlığı duruldu!
Haykırdım!
ben Türk üm
yedi cihana hükmetmiş bir
bir ecdadın torunuyum.
adım Mehmet
dinim islam
dilim türkçe!
vatanım,devletim,bu il
türkiye,
ezelden ebede benim!

25 Haziran 2009 123 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (13)
  • 14 yıl önce

    Vay be dedim sevgili kardeşim, rüya gibi değil mi?

    Aynı duyguları katmeri ile paylaşıyorum. Yüreğine sağlık

  • 14 yıl önce

    hiç kimse senin kadar Türklüğünü güzel anlatamadı uzun zamandır ta Mehmet Akif ten bu yana.......................

    svgler syglar slmlar

  • 15 yıl önce

    içini mıhlamışsın;)

  • 15 yıl önce

    Bir Rüya gördüm dün ki gece TüRKüLERLE , ezgilerle , notalara melodilere sığmAzdı TüRKiYE Bir Vatan vardı aziz , sınırlarından taşmış arş-ı alaya , yüceden yüce Ay yıldızlı bir bayrak dikilmiş gövdesine , niteliklerle nice Dalgalanıyor semada nazlanarak , Şehidimin kanı dökülünce Mehmedin kanı helaldir sana , helaldir Aziz Vatana söz geçermi hiç , deli kanlı gence..!

  • 15 yıl önce

    imanın esaslarından biri bilirz ki meleklere imandır,meleklere inanmaktır.tıpkı kitaplara iman,peygamberler iman gibi.şimdi sizin dediğiniz açıdan bakalım,farklılık adına bende peygamberlere,kitaplara yeni açılımlar getireyim,var oluş amaçlarının,tam tersine,olur mu yani? şiirde zebani'yi kötü köskötü olarak işlemişsiniz,sırf adı zebani diye sanırım.kutsal olan varlıklar elbette şiir'de ya da farklı konularda işlenebilir fakat,varoluş amaçlarının aksine çıkılmaması ve onların özüne sadık kalınması bence daha sağlıklı. Saygılar..