Tut Elimden

Tut elimden,
Uğrunda dövüşmeğe değer bir şey kaldıysa eğer.
Ki, kalmış olmalı! .
Bu kadar basit değil ki sevgim
Gözlerinde yanan ışık...
Sarı, mavi, erguvan...
İlle de yüreğimin yeşili
Pek çok hazanlara alışık...
Ya sen! ..Yüreğin, mevsimlerin..
Meşum takvimlere mi esirsin.
Şah damarımda zonklayınca hasretlik,
Arıyorum, anıyorum seni nerdesin? ...

Tut elimden,
Bırakalım altın terazi altınları tartsın.
Bizim yüreklerimizi teraziler tartamaz.
Nasıl paylaşırdık eskiden her şeyi...
Ölçmeden, biçmeden, tartmadan,
Öylece...
Oturup, konuşup, anlaşabilir,
her şeyi yeniden paylaşabiliriz.
Hataları bana ver kumru kanadında
Çirkinlikler benim olsun Şeyda esaretinde
Doğrular senin olsun, kartal pençesinde.
Güzellikler senin yarasa gözlerinde
..Ve namertlik benim olsun ne çıkar,
Dumrul köprüsünde...
Mertlik mi? ...
Senin olsun, peki,
Kürşat çeriliğinde
Razı olmazdım böyle bir paylaşıma
Lakin...Yeğin atım daha bir yeğin,
Serin gölgem bitiyor,
Senden vazgeçemiyorum...

Tut elimden,
Seninle düşelim ateş kuyularına
İtirafımdır, seni seviyorum...
Boğulurken çay bardağında gözlerim...
Ben bir adım attım aahh! .
Koynuma dökülen dikenleri
Ayağıma battı ya nedense
Yüreğimi acıttı, inan ki...
Biliyorsun değil mi bu dikenleri,
Yolumuza dökenleri...
Ne zulmü vardı oysa.
Bir kez yüreğime bakmadın bile
Ardı ardına patladı, patlattı beynimi
Namludan fırlayan ağır kelimeler.
Bak gözüme, gözlerime...
Yüreğimi yokla şöyle bir,
Seni affediyor,
Günahı yok sayıyorum...

02 Eylül 2009 72 şiiri var.
Yorumlar (1)