Tutsak Gülüşler

Ayak sesini duyarım sen gelirsin bana
Gitarcı susar kanun taksimi başlar sonra
Duygularla dans edersin kendi etrafında
Bir sevda kuşu vurulur konduğu dalında

Hayat çarkının sana döndüğü bu yollarda
Tutsaktır gülüşler intihar çığlıklarında
Çınlatır gecenin feryadı kulaklarımı
Zaman engel değil hançerli bakışlarında

Yaprağın zehir saçarken ihanet çiçeğim
Bir öfke eteklerinde sel olup akıyor
Şarkımız söylenmeseydi masum dudağında
Yoksa zaman bükemezdi bileğimi asla

Kimse okşamaz sanma sararmış saçlarını
Kaç garip sevgilinin düşlerine girmedin
Dalı büküldü sevdanın rüzgârla birlikte
Düşmedi elinden ayrılık çanları vurdun

Gece sukut içinde sancıyla kıvranırken
Gün doğar da yıldızlar gökyüzüne sarılır
Sürüler yoldan geçip vadilere akarken
Çoban kavalından yanık bir şarkı çalınır

Gidiyorum derinliklere başım dumanlı
Karışık duygularla uçsuz bucaksız yola
Özlemleri sevdiklerimi terk ediyorum
Hayatın en güzel anını bırakıyorum

Oysa her şey umutla başladı yalansızca
Kini tanımayan güzellikler ülkesinde
Yeni tomurcuk açacaktı gülüşlerimiz
Çocuk olacaktık yeniden düşlerimizde

Gam süslemeyecek evimizin bahçesini
Papatyalar dizilecek hüzünler yerine
Minik bir kuş pencereme konacak her sabah
Öpücük konduracak al olmuş yüzümüze

Sonra günler doğacak sensiz sabaha çarşı
Düşünceler boğulacak bir damla uykuda
Yorgun gözler yokluğunla birlikte çırpınıp
Hasret denizinde tutsak düşer dalgalara

07 Kasım 2008 79 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 17 yıl önce

    Sonra günler doğacak sensiz sabaha çarşı Düşünceler boğulacak bir damla uykuda Yorgun gözler yokluğunla birlikte çırpınıp Hasret denizinde tutsak düşer dalgalara

    Aşk denizinde o kadar çok boğulan var ki çırpınmak pek fayda etmiyor sanırım.. 👍👍