Üç Buçuğuncu Kattan Düşen Şairciğin Son Anları
korkuyorum
aradaki çürük merdivenlere denk geleceğim diye
Tanrım bu da oldu işte
yerçekimi kuvvetini tekrar tekrar denemek
epey lirik ve renklisin artık
saklambaç oynayan insanlar
omuzlarıma dokunan melekler
kaçışıyor gözlerinde
bak
aklıma neler gelmekte
üç kuruşluk
kir pası tutan
çalı süpürgesi yalnızlığım
upuzun masalar
domatesler
beyaz peynirler
kızarmış hamurlar
Ayla!!!
bakımsızlığından, sağanak almasından
kıyısında köşesinde
eciş bücüş otlarla
benim bittiğim Ayla
bir de
gür bıyıklı adamların
kentsel dönüşümün uğramadığı kadınları
meyhanelerde yad ederken
veya işportacıların
kendine uzun uzak gelen
tren yolculuğunda
aklından geçebilecek
biraz gayretle
hatırlanabilecek
şiirler yazamadığım
yani şair değilliğim
oysa yokuş yukarı yuvarlanmak
üç buçuğuncu kattan
asfalta çakılmak
şairlik gerektirirdi bir nebze
Ayla...bu kelimenin(adın) kullanımında senden daha güzel bir yaklaşım beklerdim açıkçası, neticede yaparsın. Belki böyle kullanmak senin için daha anlamlıydı ama anlamı daha da anlamlı kılmak bizim elimizde.
Şiirce
yani şair değilliğim, yani 😎 of, iyiydi bu.