Üç Tanrının Yasağı
Yedinci kattan düştü evvel zamana bir şiir... Hayal dağına tanrı misafiriydi aşk
Soğuktan daha soğuktu yol çatları,
Karanlıktı
Donuk bakıyordu zifiri vakitlerin,
Parmak uçlarındaki sarkıtlar
Üşüyordu on iki tanrının sofrasında,
Son kibrit çöpüm
Ölümlüydü aşk
Ölümlüydüm...
Çal dedim,
Tanrıların ateşini Prometheus'a
Birbirine sürtündü,
Devasa ağaçların kavları
Kurban taşları kıvılcımlandı sunaklarda
Yanmaya hazırdı,
Kendini yakamayan canım
Sarardı yangın çiçekleri
Turunculaştı,
Akkorlandı kırmızı
Közlendi duvaksız düşlerimin,
İğne delikleri
Kuşlar vardı çok kanatlı
Hayal tüylü
Kıvrık gagalı
Ciğerlerim korktu alabildiğine,
Öfkelerden
Kovuk oldu ağaçlara,
Tapılmış yalnızlıklar
Gölgemi sakladım zincirlerden,
Amfora kapağına
Üzüm toplama zamanıydı,
Tahta fıçıların
Bir avuç balçık,
Kırmızı sürdü kuru dudaklarına
Topuz yaptı saçını,
Çatlamış toprak
Mayalandı Pandora
Üç tanrının yasağına meraklandı,
Sandık kilitleri
Suları doğurdu ölümlülerin gözyaşları
Azat edildi haykıran umut
Gülümsedi hayal dağlarının zilsiz etekleri
Suadiyeağustosikibinondört
Demir Mutlugil
Suları doğurdu ölümlülerin gözyaşları Azat edildi haykıran umut Gülümsedi hayal dağlarının zilsiz etekleri
tebriklerimle
👍👍👍