Üç Yaşam
sokağımızın anasını ağlatan 
iki haylaz, 
saz gibi iki çocuktuk 
bıkmıştı bizden mahallenin meyve ağaçları
ve dalları...
asiydik 
aksiydik bu dünyaya 
haksızlığa baş kaldırmak işimizdi, 
en güzeli 
bayılırdık çaldığımız meyveleri 
mahallenin çocuklarıyla paylaşmaya 
en iyisi de 
kırmıştık sapanlarımızı 
yaralı güvercinin bir bakışına. 
yağmurlar büyüttü bizi, 
bir eylül sabahı 
ellerimizi uzattık karanlıklara 
yüreklerimizi sakladık 
bileklerimizi verdik; 
ranzalara yazdık adımızı 
sevdiğimizi çağırdık her akşam 
türkülerle yalvardık 
ya gelmedi 
ya da geldi biz görmedik. 
şimdi 
bıyıklarımda tütün sarısı 
saçlarımda ak 
her gün dolaşıyorum sokak sokak, 
avuçları erik dolu bir çocuk arıyorum 
nerede! 
bize benzemiyor kimse.

haksızlığa başkaldıran çocuklar öylece bırakıp gittiler
şimdikiler mi?
yüreğin dert görmesin şair saygıyla sevgiyle
Mazinin anılışını potrelemişsin abim şiirinde başarılı bir kara kalem çalışması olmuş Tebrikler😊👍