Uçmağ

Tarifsiz dinginliği yırtan bir emir: Hak’tan...
Uçsuz bucaksız bir evren ve sonsuz bir boşluk…
Kalplere bir his düşer o karanlıkta; aktan…
Gelir dördüncü cemre; ay evresi ve hoşluk…


Bir olmadan beden ve ruh yaşanmış tüm zaman.
Dolaşmış ruh; gezegende, evrende, boyutta…
Ruh bedeni beden ruhu bulur: Ölüm zaman
İçre, bilinmez bir zamanda saklı; oyutta…


Kime değse gözlerim sanki ayna karşımda…
Her zerrede bir ben olur, bendeki her zerre;
Çağlar ötesinden iz bulur bana arşımda.
Yine o emir duyulur; ölür, biter zerre.


Deli canım toprak yemek istiyor her öğün.
Kurt örneği gibiyim; ruh dişime kan değdi!
Ben bu çağda değilim, ölüm; tabutta düğün…
Ruhum başka çağlarda benim; Atsız bir Beğ’di…


Belki de haklılar, ölüm yok oluş değil ki…
Ayağa kalktılar; o emir bir emli dil ki…
Ayrıl bedenimden ruhum, Tanrı’ya eğil ki;
Açılsın kapılar: Uçmağ ne gizemli il ki…

25 Kasım 2024 1 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (7)