Ulan
sana sadık köle olmuş kalbim
hasretinden cadaloz oldu ulan
seni her gördğüm an feryat eder
hüsran verir canıma
ulan vebali olmuşsun yüreğimin
yine de vesile arıyorsun ayrılığa
hiç yoktan çölde su arıyorsun
susamış dikensiz kaktüs gibi
insaf be insaf et biraz
bu kadar rezalete ne lüzum var
mahcup etme kendini insanlara karşı
vaktiyle mahrum kalırsın kabrinde sevgiye
nadide gülümsemelerine hasret kaldım
gözllerindeki parıltıyı görmez oldum
ulan nerde sendeki bu olgunluk
tüm bunlar uydurama tiyatro sahnesi miydi ulan?...