Umu/du/m
Kırağı yemiş
Şebnem ürpertisi
Bir an dı!
Gerçeğin ta kendisi idi
Mayıs'tı.
Yani
Adı "Gülan"dı,
Gül kokulu bir andı!
Geçen yıl
Kasım ayında
Tesadüfen kesişti yollarımız,
İZFAŞ KİTAP FUARI'nda
Ne de güzel tanıştık!
Biz
Aynı coğrafyanın
Mültecisi,
Acı patlıcanı kırağı çalmış
İki garip candık!
O
Bana erken,
Ben ona
Geç kalmış gibi
Olsak da,
"Yaş" denilen
Soyut o zırva
Engelleyemedi
Benim ona,
Benim
Aşkın gezegenine
O çekim alanına düşmemi..
Tam da
Boyu boyuma,
Huyu huyuma denk,
Suyu suyuma can oldu
Diye sevinirken,
Zehirli bir hançeran gibi
Kanatıyor sözleri,
Tırmalıyor hem kulağımı
Hem yüreğimi;
《Sana umut verip, sonradan üzülmeni istemem》
,
Der de bana,
Hiç mi düşünmez acep?
Düşünemez mi,
Umudum,
Güneşi kıskandıran her gülüşünde,
Çukuruna gömüldüğüm
Gamzelerinde, erkence açar......,
Mutsuzluğun
Ölüm ötesi çiçekleri..
Anla be keman'i n'olursun,
Narin gülüm,
Gülan'ım,
Ya;
Ahir mutluluksun,
Senli,
Çok mu çok zengin gönlüme
Ya da
Sonsuza dek
Ateşi sönmeyecek
Bir cehennemsin,
Sensiz beter,
Yoksul ömrüme..
18:Mart:2023