Umudumun Kırağısı

koştuğum bu susuzluğu anımsayamıyorun
bir adım sonrasında bile acılarımın
yaşlanır zaman
sevgim dışında her şey

ağustos parkları kadar mütevazi ölmeliyim
kalabalığı öylesine doğal
sıcaklığı o kadar kendinden içten

ve aç kalsam da doydum sayacağım kendimi temmuza
sevmeyi öğrendim balkonlar dolusu çiçek ayrıntılı

yokuşun sonunda olmalıydın günlük güneşlik
seni seninle yaşamakla çoğalacaktı sözcüğüm
çocuğumdu bu emekleyen umudumun kırağısı
noktaladığım her günün sonundaki mırıltıydı
ömre hükmeden buz tutmuş çıkışların çıkışsızlığı
ve yalnızlığımın yanlışlığıyla devrilecekti bütün bir yaz
öleceğim ama bu sonum olmayacak sevgilim...

dallarıyla eğildi haziran
kırlar dalgın
büküklüğüne boynumun
cahilliğine tuttuğum kelebeklerin acısını çıkaracak doğa
toprağa gömüldüğü zaman saçlarımın okşanmamışlığı
gözbebeklerimle birlikte sana koştuğumu sanmaktan
zamanı yenebilirim sanmıştım
müzik dinler gibi susarak seni dinlediğim zamanlar...

acı
akranıydı ıslıklarımdaki buğunun
serseri
kendini bilmez
yüreğimi nerden tutsa uzak yollara hasretimi dağlayan
yalnızlık yorgunuyum balıksız bir okyanus gibi
karanlığım utancımın sefer tası
ölerek acıkmalıyım aydınlığa
sensizliği yok edebilecek başka bir boyut yok sevgilim
oysa aç kalmak istemiyorum...

09 Şubat 2011 1474 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar