Unutmaya Otopsi

terk edilen bir gar halidir artık ıssızlık
ve trenler hiçbir yola ait değildirler

ellerin ağustos yangını

bak sana ne diyeceğim
aynı kafiyeyle birleştirmek
tüm Istanbul çatılarını
pekala mümkündür
tüm albatros kuşlarını
tamamlamak
mavisinde göğün kanayan
bütün bütün çalışkan
şiddetle sevgili
şiddetle etkili
her elden ayırt etmek
bu senin yangın ellerini
mümkündür

sokak aramızda
nice kaldırım çiçekleri büyür

tenin şubat karanlığı

bak sana ne diyeceğim
çorak katliamların ortasına
gece mi doğurdu bizi
kaç küstüm duasıyla
dudaklarımız belirsizliğe kesti
neden hep, neden süratle
otobüs camlarından
aynı ağacı gördük
aynı ağaç bir türlü
bizi fark etmedi

balkon soğumuzda
nice güneşler yeşerir

gözlerin eylül sağanağı

bak sana ne diyeceğim
haritalarını bırak kenara
kaybolalım
Atlantis'i arasın dursunlar
atlasları alma yanına
bizi darmadağın unutsunlar
ekvatoru, kutupları doldur ceplerine
sığınalım arzın merkezine
ya altı ay gündüz altı ay gündüz
ya altı ay gece altı ay gece
dört mevsim de ağır gelir bize
şunu ondört yapalım

korkunç çatı katlarında
insanlar delirir

terk edilen bir gar halidir artık ıssızlık
ve trenler hiçbir yola ait değildirler

aylardan ağustostur
içim yangın yeri
başımı döndürür bir albatros

seni anımsarım

aylardan şubattır
içim tuhaf bir çığlık
devrilir soyut ağaçlar

seni anımsarım

aylardan eylüldür
içim yağmur ormanı
silinir aniden dünya

seni anımsarım

işte seni anımsamaya
bahane çok
"unutmak"
laf´ı güzaf

23 Nisan 2012 658 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    haritalarını bırak kenara ...kaybolalım👍

  • 12 yıl önce

    otopsi raporu; "bir istasyon yalnızlığı" gerisi mi? laf-ı güzaf elbette...selam olsun şiire👍👍👍