Unuturdum Yada Unutturulurdum
Bilseydim ;
Yıllar sonra arkandan,hıçkırıklarla beraber,
sersefil perişan, peşmürge olacağımı....
İstemezdim !
seni,
aşkını,
mısır koçanı gibi,
püskül, püskül , düz siyah,
el değmemiş saçlarını,
ve;
ışıl ışıl sevgi saçan kömür karası gözlerini.......
............/
Ki;
Yıllar geçse de silüetin ,sebebi üryan bir şekilde,
odamdan, evimden, bahçemden,
hatta arnavut kaldırımlı taşlardan yapılan,kamerlerin,
asmalı konakların ve;
Erguvanlı yüksek duvarlı bahçelerin,
demir parmaklı ferforjelerin, arasından,
süzülüp girmeseydi kapalı perdelerin arasından gölgelerin....!
Belki;
unuturdum mazideki iki damla gözyaşlarımın biçare kalışını...
Belki unuturdum,
elimde açma, kağıt helvayla üçgen peynirin,
ağzımda dağılışını....
Martıların çığlıklarını,
takaların, al' lı, yeşilli olduğuna aldırmadan,
sıcaklığın ve sen unuttururdun bana, ayaz da,
donmuş ellerin,
kan çanağına dönmüş kızarıklığında gözyaşlarımın çaresizliğini....
Bilseydim yada unutabilseydim !
Kin tohumlarının arkasına gizlenen,
kaçamak bakışların ile maziyi örtbas etmek isteyen,
ürkek davranışlarının manidar oluşunu...
Hiç ama hiç çıkarmazdım...
tavan arasından,tozlu raflarda saklı tutulan,
sana ve seni anlatan,
gavruk mu gavruk bir o kadar da müstehcen resimlerimizi...
unuturdum yada;
unutturulurdum.......
Unutmak,unutturulmak birbiri ile içiçe geçmiş şiirde,sevilen kişi de;her kimse unutulacak gibi görünmüyor.Ellerine sağlık İlyas kardeş kutlarım...
gelecegi bilmek gibi bir üstünlüğümüz yok ne yazık ki yarının bizlere neler getirecegini hiç birimiz bilmiyoruz son pişmanlıklarda fayda etmiyor ne yazık ki. keşkesiz bir hayat dileklerimle kutlarım dost kalem hüzünler uzak olsun yüreğinden.
Belki unuturdum, elimde açma, kağıt helvayla üçgen peynirin, ağzımda dağılışını.... Martıların çığlıklarını, takaların, al' lı, yeşilli olduğuna aldırmadan, sıcaklığın ve sen unuttururdun bana, ayaz da, donmuş ellerin, kan çanağına dönmüş kızarıklığında gözyaşlarımın çaresizliğini.... şair dost kutlarım güzel bir şiir selamlarımla