Üşüme Nar Çiçeğim
Hayat diyerek başladık mavi bir şiire 
Kaybolan zamanları çürüttük dişlerle 
Direndik rüzgâra, hak aradık fişlerle 
Yaşadık ot gibi biz, savrulduk leşlerle. 
Yorgun akşamlardı yansıyan yürekte 
Unuttuk çaresizliğimizi yağlı bir direkte 
Versiyon değişimli şarkılar kaldı bellekte 
Yangınlara serdik düşlerimizi saf dileklerle. 
Hüzünle karışık bir potpuri'dir dinlediğimiz 
Nisan çiçekleriyle kanar kimi yüreklerimiz 
Hüzünle mayalı ekmektir her öğün yediğimiz 
İz bırakır bedenimizde, hımm tadı ne kadar nefis. 
Her gece bir karanlık devrilir yorgun bedenimize 
Okyanuslar ağlar sessiz, sevmek bizim neyimize? 
Kaybolmuş ilk yazların tozlu yolları, arıyoruz nerede? 
Kalaysız kazanlar gibi kalmışız, delik deşik içimizle. 
Nar çiçekleri üşür mü, dilimizle silemedikçe anıları? 
Ayaklarımızın altındaki yara bereler her an kanarken 
Bir türlü koparamadığımız zincirlerle hayata direnirken 
Söyle sevdam, hüzün şiirleri nar çiçeklerini üşütür mü? 
Anıları yükleyerek taşırız sırtımızda, sevdayı hiçe sayarak 
Nereden aldığımızı unuttuğumuz gülümsemelerle kanayarak 
İçimizdeki sorularla, yanıtsız cevaplarla küskünlük taslayarak 
Sen üşüme sevdam, kül içinde büyür nar çiçekleri, üşür mü?



şirinizde çiçekler gibi üşümüyor eleminde...ama şair sevdaya tutsak kalmış kaleminde.....yoğun anlamlarla muhtevelandırılmış sanatsal bir şiir
kutlarım