Üşüyorum
soğuk yüzü yakıyor hayatın bedenimi ,
aldığım her nefes boğuyor paslı yüreğimi...
güneşin karanlığında kendime susuyorum...
çok uzak geldi buralar; üşüyorum...
üzerime güneşi çekiyorum yatmadan,
yüreğimden cam kırıklarını çıkarıyorum ta ki senin tenine varmadan...
ellerine batmasın diye soğugun dikeni
geceyi kendime siper ediyorum...bilmiyorum nedense ben;
Üşüyorum...
içimde yanan sen hiç sönmesin diye ,
filizlerini kırıp , umutlarımı ateşe veriyorum...
şimşeğe çalan bulutlar geri dönmesin diye ,
yüreğimi dağıtıp , gözüne perde ediyorum...bilmiyorum nedense ben;
Üşüyorum...
gözlerim yorgun düşüyor bir yerde ,
rüyama hayat getirirsin diye geceden sabaha nöbet tutuyorum...
dün yoktun, bugün de gelmedin , umutlardan seni soruyorum...
geldiğinde birgün korkma diye , yıldızları astım yüreğe ,
yetiyor sanma onların ışıltısı , ben gözlerini özlüyorum...bilmyorum nedense ben;
Üşüyorum...
bana bir gün daha geç kalma diye ,
saati hep onbire kuruyorum...
ağırlık yapmasın yüreğinde taşıdıkların diye,
hep o merdiven başında selama duruyorum...bilmyorum nedense ben ;
Üşüyorum...
attığım her adımda gölgeni arıyorum ,
yağmur her yağdığında şemsiyenin br yarısında kalıyorum...
sonu nerede bilmem bu acının nefesime bir kördüğüm daha atıyorum, bilmiyorum nedense ben ;
Üşüyorum...
mum ışığında yaşıyorum görünmesin diye derdim tasam ,
tam yürümeyi öğrenmişken , her boşlukta bilir bilmez düşüyorum...
ister göğü yak ister alev solu yüreğime ,
bilemyorum her nedense ben,
Üşüyorum...