Uykusuzluğa Uyanmak
Sese çarpan çocuk sesleri suskun
Bugün kullanılmayan bir tren tünelinde
Ve düşler kahkahasında daha mavi ağlıyor
Kuzey martıları dalarken uykulara 
Daha titrek 
Daha eksik sevişme yoklukları beliriyor gökyüzünde
Yıldızı umutsuz bir çığlıya veda partisi misali
Vedasız gece 
Sessizlik 
Patikalardan geçen periler yol bulma telaşında 
Sihre dokunacak çaresiz gözler 
Orman yangınında yeşilliğini yitirmiş 
Aşk acılarında 
Yaprak yaprak
Her düşe bir sonbahar bulunurdu bir zamanlar
Büyümeden önceydi 
Büyüdükten sonraydı biraz da vazgeçmek
Kim ister ki kirli iki elle masal kitaplarını tutmayı 
Beni okyanusa gömün dizesinde 
Dizlerinin sızısı kadar yoksulken şafak
Uyanmak 
Yani yeni bir gün 
Ne kadar anlamlı olabilir ki?
Tüneller karanlık ve kararmışken tuğlaları acıdan 
Kim görmek ister geçip gidenleri içimden
Ve içlerinden
Her eve bir göç yolu bulunur elbet
Her söze bir kurtuluş
Her çocuğa bir gelecek kurulur elbet
Her çocuğa bir geçmiş bırakılır 
Özenle özlemini çekeriz uzak diyarlara dalan gözlerden 
Özlemle kucaklarız içi boş gibi görünen anları bir gün 
Bir gün döneriz kucak açmaya 
Sese çarpan çocuk seslerini unutarak 
Sıcak ve dilsizce konuşuruz ufukları
Tebessüme belirerek 
Yeni yeşil fidanlar yokluğunda bir kurak yas hala hayat
İki damla gözyaşına kök salmak kolay değil toprağa
Toprak gök mavisi kadar ıssız
Deniz mavisi kadar huzurlu ve cani çocuk seslerine
Aşk yolunu birçok kez değiştiriyor kader çizgisinde 
Neşeyle mi, hüzünle mi bilinmez 
Çocuk sesleri kayboluyor eski bir tren tünelinde
Sese çarpıyor sessizlik 
Bazen sese çıkıyor sessizlik 
İnsanlığın gün ışığına özlemi gibi 
İnsanlığın insana özlemi misali...
