Uzak Kış
yaslı kumrular gibi indi akşam yanağıma
yaklaştığım araf yüzlerde yokluğun hükmüm
el ayak çekileli yüzyıl olmuş düşlerimden
akşama nispet bekliyorum diğer akşamı...
sesimi kaybettim dünyaya uzak bir kış ortası
yazı şimdi kim çağıracak çağla ağacının gölgesine
uzak bir kış ortasının ortasında buldum sesimi
çağla ağacının gölgesine çağıracağım şimdi yazı...
ertesi güne sığınışım bile kent sıkıntılarıyla kirli
bir ayrılığı tersten yeniden yaşıyorum sanki
önce doğduğumu sanırdım sonra öleceğimi
oysa önce ölmüşüm doğduğum için sensizliğe
birazdan doğacağım bitirdiğim için sensizliğimi...
unuttuğum günlerim daha çok oldu mutlaka
ama en çok sensiz günlerimi unuttum
sense en yalan gerçeğimdin en gerçek yalanım
seni bir unuttum bir unutmadım derken
kaybettim...