Uzak Yaşamak

hiçbir kıymeti yok, fotoğraf gibi
unutulup sandıkta solan dostların.
bir rüyadan uyanır gibi yaşamak;
elini tuttuğum herkes nihayetinde
kayboluyor, bırakırken nefesimi
önce kendimi arıyorum, nerdeyim?
tanrım! nerdeyim bilmiyorum...

kimi beyaz meşeden kimi demirden,
kapılar hep aynı yere açılır.
arnavut kaldırımı ya da asfalt;
hiçbir şehirde görmedim çıksın
farklı yöne yollar, beni şaşırtsın.
bulurmuş kaptanlar yollarını,
takip edip çoban yıldızını.
yıldızlar, o kadar çoklar ki geceleri
ve o kadar güzeller ki...
kalan nefesimi onlarla tüketiyorum.
yılda bir kez açan çiçekleri görüyorum,
kimisinde ise harcanan dilekleri
ben çağrılmayı diliyorum yılda bir kez
eylül ya da nisan farketmez,
henüz yolumu bulamadım
ve hiçbiri parlamadı ikinci bir kez
kayıp gidenleriyse hiç saymadım.

kurbağalara benziyor öfkem
çirkin bakışlı aç kurbağalara,
susturmak için birşey yapmadım.
geceleri daha kuvvetli duyuluyor,
sessizliğin içinde devleşiyor
uzak dillerden küfürler sıralıyorum
sonra kalbimi dinlemeye koyuluyorum,
üç atışından biri noksan
kulağım çınlıyor aniden
kimbilir gene ne beddua aldım?
tanrım! kimleri incittim bilmiyorum...

beni bekliyor biryere gidecek gibi,
her zaman hazır bavulum;
içine sığmaya yeter yalnızlığım.
burnuma ne zaman düşse tuz kokusu
kapılıp köpüklerine denizin
daha da uzakların bilsem var olduğunu
gitmek istiyorum.
öyle bi gitmek ki bu ufku deleceğim,
söküp atacağım bütün yıldızlarını gecenin!
bütün örteceğim izlerimi gelmesin kimse peşimden!
son dileğim varsa işte bu!
uzak!
uzak yaşamak!

13 Mayıs 2012 94 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar