Uzun İnce Bir Yoldayım Âlem-i Menâm İçinde

I

Gece çökmüş perdelere, odamda dolunay
Uyku ile uyanıklık arasında tutundu yıldızlar
İlk cemre düşerken dizeler üstüne
Bediüzzaman hissi ile yazıldı satırlar

Birden daldım rüyaya, âlem-i menâm içine
Kelimeler dizeleri, dizeler kurguları
Perde perde neşredildi zihnimde
Kovaladı ardın sıra,düşene kadar son cemre

Seher vakti yüz tutmuş pencereme konmaya
Kelimeler bir bir evrim geçiriyordu
Gece ile gündüz arasında dağılmış parça parça
Bin parçalı bir puzzle devran içinde dönüyordu.

Külliyatı dizilirken yerli yerine
Eksik parçaya bir kıssa da ben ekledim
Salladım bir ip evrenin kuyusuna
Çektim aheste aheste, seyre daldım alemi.

II

İşte şimdi oradayım, uzun ince bir yolda
Heybemde tüm Âlem-i Esbab
Ben yürüyorum alem yürüyor
Perde açıldı ve döküldü tüm kâinat.

Varlığıma iliştirilmiş, afil bir yol haritası
Hiç bilmediğim bir dilde, bir çizimde yazılmış

Yürüyorum yaya, Alem-i Ekber imtihanda
Düşüyor yolum Sebir dağına
Düşlemem başka bir şey, harra olsam da
Ona varmak rüyada bile ulaşılmaz bir rüya.

Biçare koydum kalıbımı eteklerinin huzuruna
Attım elimi heybeme elimde bir gözlük
Tak dedi bir ses; Tak da gör alemi
Gözlükler oldu birden, bir mihval sahnesi

Bin bir debdebe ile alem sunuldu önüme
İsyanlar kör etmiş düşmüş kirpik-i akla
Giremiyor ruhuma ne ışın demeti ne şua

Az gittim uz gittim daha dere tepeyi aşamadan
Bir el daha atarken heybeme
Dipsiz bir kuyuya düştüm

Dizilen kara trenin hiç bitmeyen katarları
Bir bir boğazıma düğümlendi
Çöktü gözlerime isli bir duman
Birden gece ile gündüz birleşti

Hayretler içinde seyrederken alemi
Yatırdım gözlerimi bir yarasanın gözlerine
Koyuldum tekrar yola
Gecenin kör vaktinde, karanlığın içinde

Her yer çapûlcu kaynıyordu
Bin bir ahval içinde
Gölgeler savaşırken iki berzah arası
Dilsiz düştü bakışlarım kaçamadım

Bir celladın kılıcında ördü ipekböceği sorgulamasını
Kündeye gerek yok desem de
Çaresiz yazdılar esarete adımı
Yerleşti dimağıma olmayan suçum

Varlığımı bir kum saatine hapsettiler
Döndür döndür akıyordu zaman, zaman içinde
İnce yolların dar ağzından yollar içine
Derken bir infilal oldu kaçtım.

III

Yaralar açık sargısız kanlar içinde
Fay kırıkları yeni depremlere gebeydi
İndi Alem-i Emir, yetişti imdadıma
Düştü damla damla bir meleğin avuçlarından ruhuma

Sual buyurdum kendi kendime sonra
Neden dışarıdayım ben, hem de içeride
Derken birden gözlerime çökmüş gece
Sonunda fecre secde durdu, uyandım

Bast-ı zaman açıldı gözlerim bakir bir güne
Rüyamdaki ben göz göze geldim benle
Alem-i Esbab heybemden dimağıma akarken
Buluştu tüm suâller fikrin ve kalbin içinde
Seyrettim alemi, rüyalar aleminde




01 Haziran 2009 İzmir

02 Haziran 2009 80 şiiri var.
Yorumlar (34)
  • 15 yıl önce

    Sayın Sevilnur Durmaz hanım, çok güzel şiir. Yüreğinize sağlık efendim.

  • 15 yıl önce

    selvinur ablacıgın yüregine saglık

  • kusursuz bir şiir ve ustayı selamlıyorum canı gönülden saygıyla.

  • 15 yıl önce

    güzel bir şiir terbik ederim

  • 15 yıl önce

    Önce şiiri okudum sonra şiire güzel yorumlar yapıldığını neredeyse dize dize ele alındığını; şiirle ilgili tartışmanın o seviyeli bilgi aktarıcı,hoşgürülü güzelliklerini görüp kimlerle şiir paylaşımında blunduğumu bir kez daha anlayıp ortamdan onur duydum. Şiiri diğer okuyan arkadaşlar kadar çok beğendim. Düş- gerçek git- gellerinde şiire yön veren - yıllar önce benim de yaşadığım gibi -düşünsel dünyasında yol aramadır ,düşünsel boşluğunu gidermek için seçtiği yolllar ve bu yollar karşısındaki ruhsal sarsılmalardır.Şiirin coşkuludur. Daha kimbilir hangi düşünce yolları o duygu yüklü şair yüreğini sarsacak ve o yürek değişik düşüncelerden beslenip titreyerek terennümler çıkaracaktır. Tebrikler Sevilnur Hanım.