Uzun Yürüyüş

- doğmamış ağıtın yansımalarıdır yanı başıma oturan
sessiz olun ; demleşiyoruz -



ben döktüm patikalara
o uzun yürüyüşleri


ayaklarımda stabilize yorgunluklar
köhne misaller anlattım şairin çınar ağacına


katıksız somunlar çıkardım söğüt dalına salınan çıkından
göğe bandırdım son lokmamı
bulut aralandı


toprak bakraçtan içtim güneşi
kerem oldum


ben yandım
yoksunluğun kızıl kelepçeleri sarılırken bileğime
sarmaşık misali


kızılcıklar topladım
bakır tencerede kaynattım hüznümün terini damıtıp
şarap tadında içtim şurup gibi akşamı


başım dönmedi
yüreğim vurdu göğüs kafesime
sarhoş attı adımlarım giderken o meçhule


meçhulüm ben
yürürken gayba
saçlarım darmadağın tırnaklarım uzun


derin pençeler vurdum şakağımın çiziksiz yalnızlığına
kanadım sinsi sinsi
çınar yapraklarına sürdüm yaralarımı


öyle yürüdüm


ben döktüm patikalara
o uzun yürüyüşleri



ayaklarımda stabilize yorgunluklar
köhne misaller anlattım şairin çınar ağacına
o dinledi ben içimi döktüm toprak bakraçlara

güz kuşlarıyla içtik yarını
gözlerimizi yaktı güneş
kerem olduk ...

24 Eylül 2015 943 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    "ayaklarımda stabilize yorgunluklar köhne misaller anlattım şairin çınar ağacına" tekrar tekrar okunulası dizeler, kaleminize sağlık üstadım. İyi bayramlar.