Uzun Zaman Önce

En uzun zamandır, en çok üzüldüğün günler.
Minicik bir andır belki,
Aklından hiç çıkaramadığın...
Hiç beklemediğin bir anda gözlerine ulaşmasıdır.
Beklide alakasız bir konu hakkında,
Saatlerce konuşması.
Dilin ucuna her geldiğinde,
Söyleyemediğin kelimelerdir.
Yalnız kalınca ona sıkıcı sarılmak istemek;
Bir türlü cesaret edememektir.
Her şeyi onunla yaşamak istemek,
Tüm yaşadıklarından nefret etmektir.
Farkında olmadan yok edilmek,
En kötü tarafı da nedenini bilmemektir...

Uzun zaman öncedir bir kalpte hapis kalmak.
Cevabını bildiğin sorular sormak kendine.
Her esen rüzgârda,
Kayanın üstündeki uçan toz olmak.
Sıkılsan da hayattan, hayat sıkılmaz senden.
Karanlık dakikalar uğrar kapına bazen...

Hiç bir şey yapmadığın halde üzülmüşsen eğer.
Her ne olduysa, tek suçlu sensen,
Ağlamana karşılık hiç gülmediysen,
Umut saklanmışsa senden,
Ümidini kaybetmiş ve yerini bilmiyorsan,
Sahip olduğun taşlar bir türlü oturmuyorsa yerine,
Vazgeçilmez sandıkların çoktan vazgeçişse senden,
Her yer aydınlık ve bir o kadarda kalabalıkken;
Her yer karanlık ve kimsecikler yoksa gözünde,
İşe yaramaz, paslanmış bir demir gibi eskimişse yüreğin,
Öylece dururken;
Minicik bir dokunuş parçalamışsa her şeyi,
Zaman çözüm değil, hayatta sorulmuş en zor soruysa eğer.
Sorulduğu günden bu yana
Uzun zaman geçmişse üstünden...
Ve cevabını hala bulamadıysan,
Yalnızlık peşini bırakmamış demektir.

15 Mart 2010 8 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar