Var Olmak
ilk uyanışıydı ölümden
şaşkın bir buluta adını sorduğunda yağmur yağacak
karanlık duyuşunun ilk sesini anlayacaktı
bir mavi çekimser ve öfkeli
adımlarını sayan sözler buldu
bol gelen 
düşen 
yani olmamış
veya kaçıyormuş gibi sevgilisinden
nefesini uzun süre tutabileceğini düşündü
ama dayanamayıp konuştu
tarif edilemez bir sözle mavi 
anlatacakları çok uzundu
kuşlar havaya karışarak küçülüyordu
kirpiklerini kıstığında basit çatlaklar
noktalar virgüller 
beliren kıvılcıma kendi düşündüğü anlamları sokuşturup
içinden çıkılmaz sorular yaratıyordu
elleri çaresizliğe sıkışmış her aşkın
ortak bir dili olmalıydı kıvranırken
mavi dese anlaşılacak o sonsuzluğa
katılmak kaydı ile 
bir suskunluğa dökülmek anlamlıydı
fakat var olmak 
iki kayanın arasından akmasıydı bir ırmağın
ya da taşması seyrini unutup uzakların
kendine şarkılar söylerken
avutmasıydı
beyaz köpüklerle ölümü
hiç bir şey bu sıkıca sarılan hayaller kadar kuvvetli değil şimdilik
bir dağ başı yalnızlığı olsun veya 
kaçabildiğin bir hiçlik 
seni sana anımsatmasın
veya sonsuzluğu sana
çıtı çıksa boşlukların 
acıtana dek geçmişi hatırlarsın.

