Var/yoz
_eni topu kaç kişi kaldık bu dehlizde
be çavuş
bak darağacının gölgesi yine uzar oldu
tepemizde
ışıksız köşelerde durdu zaman
an itibariyle
_ellerimde ne kaldı
cehennem ateşlerinde boz bulanık gözler
bulutlarla çok hazan öncesinden bir kavil
demiri dövene
göveren toprak ve kızaran ufuklarda yemin
ve esaret
_başkaca
küf kokulu duvarlara şakırdayarak
taş avludan yükselen güvercin
belli belirsiz kaldırımların yalanlarından uzayıp
kanatlarında vicdan
uç gökyüzüne
_ansızın yürek çarpıntısıyla darlanıp
belki de bu gece
kayaların üstünden köpük köpük
dalgaların döndüğü kıyılarda
ırak denizlerin ötesinden uzarım
sessizce / sin'e
_sıra bende artık
ne dilime sahibim ne de nefsime
mahpus oldum nemli sokakların is kokusunda
gideceğim günü gözler oldu helecanlarım
ah bir de bu kahrolası yalnızlıklarım
kapandı parmaklıklar
_yosun kokuyordu artık kanayan elleri özgürlüğün
dik gibi yürüdü
oturduğu yerden kalkmadan
esaretin uzayan gölgesinde
bir varyoz daha indi çelik gövdesine
an itibariyle
_vatan sağ olsun
anadan vekil mi doğduk
...