Ve
biçimsiz yağmurların
rüzgar koşusunda ihtiyar kuşlar
sesimin yankısı...
dün sobeleri kulağımda tanıdık duvarlardan geçiyorum
ayazın demirinde ve mavisinde gözlerime
kaç orman kayboluyor
-göğsümde inleyen bir sandık-
yangın gölgeli uçurumlar hevesli sızıda uçurur harflerimi
kekeme güneş dilimin düğümlü sarmaşığı
kırılmışlıkların dal ucunda ve
eteğimin yarısında kuytu mevsimler
hiçbir zamana çalkalanan boşluğun terazisinde göç gürültüsü
ruhumda
sarıda ve yeşilde
sahipsiz ayna
kandil ağrısı asılmaların yetim karanlığı
en köklü dem
dünya
gölgelerin çocuk sülietinde bir âlem
ırmaktan yol ay ışığı
suda ve ölümde iki yemin
tutuşan harflarin is yorğunluğu
bazı sözler sessizliğin alevi
bazı anlara çözerken dilsizliğini
sağır dudaklar öpüyor dağılan saçlarımı
ağrılar upuzun rüzgarda
ruhumun odalarında ıslıklar,ışıklı çöller
ve aşklar...
hep aynı uzaklığın penceresi çiçekler
bilmediğim kentler doğurur
ağaçlar ,uykulu yolculuklar
anımsıyorum
bir gece yarısı düşümü
siyah atla sahillere binerken
....
şiir astığını gördüğümde o an iş. güç v.s meşgulsem aceleye getirmiyorum seni okumayı ne zaman arkama yaslanıp derin bir nefes alıyorum hatta bir fincan kahvenin kokusunu da ruhuma telveliyorum işte o an yudumsaya yudumsaya içiyorum satırlarını... hep güzelsin....
Kutluyorum şiirinizi gönülden
Gün Eksilmesin Pencerenizden
Saygılar Sevgiler
Şiirin gücüne tanık oldum.. iyiki okuma şansım oldu.. tebrik ediyorum şairi🍀