Ve Ben Hala
'sabaha devrilen her gecenin
o en alacaya dönmüş vakitlerinde
pencerenin önünde bir sigara yakıp
yine sana doğru yolluyorum rüzgarı
bil istedim'
ben hep sevdim serçeleri
sandım ki
kanatlarında saklanan umut
gelip yanaklarımdan öpecek bir gün
perdeleri açıp
tebdili kıyafet karşıladığım güneşi
gamzelerime konuk ettim
sonbahar soğuklarına inat
ama sen bilmiyordun ki
ağustosta bile kar yağıyordu
benim vatanıma
o yüzden
hiç ısınmıyordu ellerim
...
sahi
sen hiç özledin mi beni
hiç
soğuk bir sızı
saplandı mı
bileğinin iç yüzüne
...
hani derdin ya
gözlerinden arta kalan hiç bir yeşil
senin günahın kadar masum değil diye
şimdi
hiç bir günah
ağır değil
gözlerimde katmerlenen yeşil kadar
ki
şimdi
yokluğuna teslim olmuş her ne varsa üstümde taşıdığım
yine hepsi varlığına mahkum
sessizliğim de senden
dilsizliğim de
ve hatta
sensizliğim de
bil ki
olmadık bir zamanında gecenin
olmadık bir yerde
olmadık bir telaşa karıştığında aklın
kapıştığında kalbinle
bensizliğine karıştığında en çok
kulağının önünden geçen
ve yanağında ölen bir rüzgarın
dudağının kenarına düştüğünü hissedersen
dokunma
o benim!
Aşk bu dolu dolu sevmeye gör ağustosta üşür, ocak ayında da ateş basar her tarafını zaman zaman...👍
Güzel şiir kutlarım gönülden...