Ve Giderken
son duanı bırakırsın
babanın sönmüş ocağına
ve giderken
zamanı gelen göçler ertelenmez gülüm
şehir puştlaşmışsa eğer
ve rüyaları silinmişse gökyüzünün hele akmışsa yıldızların boyaları
batmayacaksa güneş dün gibi öyle
ve kızıllaşmayacaksa
tenime vuran aksı
uğramayınca hele
şehirler arası vapurları
şaşkın sirenlerin ardından ürken martıların tükenmişse nafakaları
miadı dolmuş
öyküler kalmışsa anamın yaşlı dudağında
yarı yalan
belki de bağcıkları bağlanmadan
üstüne basılan pabuçların
rısksız bir heybeyi yüklenip ve kırınca pusulaları
yüreğimi titreten iklimlere
koşarken mahpusluğuna belki şaşkınlığın
ürkmeyeceğim
bu kadar ürkmüşken dedem mezarını kapatan toprağın karasından
vardır diye
kar beyazı çiçekler
riyasız gözlerin yeni öykülerini dinleyeceğim
ezgiler öğreneceğim hiç duymadığım lehçelerden
yeter ki
helal olsun son içeceğim su o nehirden
hani belki zemzem niyetine
ya da ...
?' yalana mı alıştık
mumların ömrü mü uzadı?
yatsıya kadar yanar bilirdik
sabah ezanı okunacak sönmedi... Üflesek mi? ?'
Muhteşemdi! Tebrikler ...
bu kalemi takip ederek şiire olan hasret bitmekte tebrikler şair takibim sürekli olacak
Hayattan acı tatlı bir dolu yaşanmışlık hüzün dolu ve giderken arkana bile bakmayacaksın belki de...👍