Vefasız Aşk Destanı
Bir silik gülüşün söndürmüyor yangınımı
Sesin halâ yankılanırken kulaklarımda
Varlığın doyurmazken sevgiye aç yanımı
Yokluğunun zehirli türküsü dudaklarımda
Sen ki gönül toprağımın vefasız çiçeği
Dileseydin sen her mevsimi bahar ederdim
Bana sen unutturdun tüm yalanı gerçeği
İnan seni ömür boyu bahtiyar ederdim
Varlığın aklıma zarar yokluğun kalbime
Şu bahtsız gönlümde ateşin kimliği kaldı
Öyle kaybolmuşum ki öyle bir alemde
Kuruyan gözlerimde suyun yetimliği kaldı
Beynimi dilimliyor ümit korku sarmalı
Dilimi kelepçelemiş tüm zalim gerçekler
Kalemim de bıkmış; acılarımın hamalı
Yanık kokarken bu kalbim kokmuyor çiçekler
Zaman bir kargaşa kendine de yok çaresi
Güneş ölü doğuyor benim her şafağımda
Her yeni gün sinemde patlayan top mermisi
Ölümün nefesi geziniyor şakağımda
Gökyüzünde yok olan bir kırgın sözüm şimdi
Duyan yok, gelen yok, ağlayan yok feryadıma
Sadece hep kendini yakan bir közüm şimdi
Ölüm başlasa artık bari seranadına