Ya Öl De Ya Gel De
Yüreğim yanıyor yine yalnızım
Küllenen bir aşkın ocağındayım
Hiç aynı ritminde atmıyor nabzım
Karanlık dünyanın kucağındayım
Her darbede artar kalpte azabın
Ödemekle bitmez ben de hesabın
Ayrılık denilen zalim kasabın
O paslı kör olan bıçağındayım
Yoruldu dizlerim yok ki dermanım
Son iki üç gündür karman çormanım
O kadar basitmiş idam fermanım
Adak olan ömrün şafağındayım
Yitirdim aklımı yine sinirden
Hoşlanmadım sensiz olan fikirden
Gezerken bulurum kendimi birden
Yar ben yine senin sokağındayım
Aç pencereleri perdeyi sıyır
Bağır dur aniden hayır de hayır
Almazsan yanına temelli ayır
Bir kaç kelimeyle dudağındayım
ya öl de ya gel de
azaptar
Kalemine kuvvet adaşım, enfesti;
Muhabbetle...
hasretine güç yetmiyor yalnızlık canıma tak etti ya öldür beni yada güldür demiş şairim
dilerim ömrünce gülenlerden olasın
kutlarım kardeş ilhamın bol olsun hürmetler.
(I)
Bazen, sadece bir sesteş aramak adına, faklı dünyalardan, sektörlerden öğeler taşırız şiire; imgeler, neredeyse biyolojiyi ithâl eder şiire; duygusallığın dışına çıkılıverir birdenbire.
Örneğin "Hiç aynı ritminde atmıyor nabzım" dizesi; şiirin duygusal seyrini, irtifını sekteye uğratıyor; iknâ ediciliğini aksatıyor. Elbette ki onun yerine, duygu çemberi içinde kalan binlerce imge kotarılabilirdi ve betimleme yapılabilirdi. Sadece bir deneme olarak; hem 'yalnız' sıfatına uygun, hem de sesteş olarak 'ıssız kullanılabilirdi: 'Mecnunum kuruyan çölde, ıssızım' gibi.
(devamı â?' II)
(II)
Öte yandan kendimizin de çoğu kez aynı zaafiyete düştüğümüze işaret; kafiye yerine rediflerle kotarıveririz bazen şiirlerimizi. zaman kiplerini donatır ve ahenk üretmeye çabalarız ardışık dizelerde.. Bunu önlemenin yolları da binlercedir tabii ki; 'Dünya, kucağında kirlenen ayım!' gibi.
İmgelem oluşturup anlatmak yerine; delirdiğimizi, sinirlendiğimizi söyleyiveririz çoğu kere. Oysa bunu demekle iknâ edebilseydik yâri; ortada kara sevdâ kalmazdı ki! Onun içindir ki, acının resmini çizmeye yarar bu şiir sanatı; belki bir umut varsa diye dillenir. Örneğin "Yitirdim aklımı yine sinirden" dizesini ele alalım: zaten 'mecnun' ile imgeleşirdi çılgınlık, â??saçlarını yolmak'la da hiddet aktarılabilirdi.
Kutlarım, nicelerine, selamla.