Yağmurun Ölüştüğü Aksak Fotoğraflar
-/-
Bu dünyada kardeş,
Tüm o yalnızlık artığı yokuşlar,
Aşağılara iner,
Kör!!!
I
Yine üzerine yamalı,
Asfaltağzı rengi entarisi üç kuruşluk,
Salkım saçak üstünde tükenmişlik,
Gölgeli elleri mektepten aldığı kardeşinin,
Ufuk çizgisi kollarında mengene,
İster ki göğe çeksin,
O yüzdendir böyle kaskatı,yoğun,
Koştura koştura "Saadet Yokuşu" ndan iner,
--
II
Ciğerci arkasından sövüp sayıyor,
Islanmağa aldırmadan,
Aforoz ettirmiş yine kendini bıyıkları,
"Tüm İstanbul benim kadınım" der gibi,
Belli salınarak bir çalım caka yürümesinden,
Kilise tenhalığının ortaçağ sıraları arasından,
Yuvarlana yuvarlana "İşgüzar Yokuşu" ndan düşer,
--
III
Tırnaklarının arasına takılan,
Üç ateşböceği,
Yarı oturur yarı ayakta acı bir şiir,
Ortada yanan eksik Prometheus alevi,
Ve boylu boyunca ıslak mai kokusu,
Tanımadık ahbapları getirmekte yanlarına,
Dolana dolana "Köprüaltı Yokuşu" ndan uçar,
--
IV
Ak/apak bir isim günahlayan,
Dolanık ağız,
Şarap izleri açık alnının ucunda eskiz,
Cigara dumanın ucunda titreyen tebessüm,
Rahminde kesik bileklerinin,
Dualarla uğurlanan "aşk",
Dura dura "Aylak Yokuşu" ndan göçer,
--
V
Kız,
Koştura koştura inip "Saadet Yokuşu" ndan,
Kardeşi düşen kediyi fark eder pirelerinden kuyruğunun,
"İşgüzar Yokuşu" nun yanında geçerlerken,
Ateşböceklerini yakar "Köprüaltı Yokuşu" nda,
Kömür tenli sokak çocuğu,
Kızın mürekkep yanlısı kardeşi hemen oraya döner,
İlerler yağmur damlalarına basa basa/ablası da anında peşine,
Adam ise;"Gelmeyecek bugün de" diyerek,
"Aylak Yokuşu" nda intiharla süsler kendini.
-/-
Bu dünyada kardeş,
Tüm bu yalnızlık artığı yokuşlar,
Birbirine bağlıdır,
Kör!!!
Yağmurun ölüştüğü ne çok aşağıya inen var,
Değil mi kardeş?
başlık baştan yakaladı zaten okuyucuyu...
selam ile👍👍👍
Şiiri okurken zaten bir fotoğrafı betimlediğini,o anı fotoğrafladığını anlamak hiç de güç olmuyor.Ama bu duygusunu gizlemek sitemediğinden şair başlığa fotoğrafı da sığdırmış, ki çözüm yolu bulunsun,bir bakıma okuyucuyu düşünüyor.Kardelen'in satırlar içine kapanık deyişini anlayabiliyorum,biraz da bunu yapabilmeli,o saklı kalınmışlıkları okuyucu kendisi anlamlandırabilsin.Tıpkı bir fotoğrafı farklı farklı anlamdırabileceğimiz gibi,görünenin ardına saklı kalan pencereler misali...
Tebriklerimle şair
Yalnızca gözlemek istiyorum bu fotoğrafları,sadece seyre dalmak hayata eşik atlatmış,beti benzi atmış bu kareleri.. Dokundurmaya mahal tanımıyor satırların,öyle içine kapanık ki satırların ve bir o kadar açık seçik duyguların..Hani kalemine yoldaş olup birşeyler karalayasım gelmiyor ama duygularının hezeyanına pekala ortak çıkabiliyorum.. Teşekkür ederim bu güzel paylaşımdan ötürü.
Bir de hayat yokuşu var... Şiirde o yokuşu çıkarken biriken ter damlalarından oluşmuş gibi, emek dolu...
Ak/apak bir isim günahlayan, Dolanık ağız, Şarap izleri açık alnının ucunda eskiz, Cigara dumanın ucunda titreyen tebessüm, Rahminde kesik bileklerinin, Dualarla uğurlanan "aşk",
aşk bu nereden uğurlanacağı bilinmiyor işte 🙂
bu kaleminde üstadlığı burda zaten ' sır '
eyvallah kardeşim okuttun yine...