Yakamda Bir Şehir Taşıyorum

yakamda bir şehir taşıyorum
gözleri senden de esrarlı
akçamları saç tokan gibi martılı
gecesi köy gibi kurtlu çakallı
şafaklarında varoşları kavgalı

vakitlerin uğultusunda diz çöktüm
omuzumda annemin elini gördüm
tesbih gibi dağılmıştık
minarelerden ezan duyulmuyordu
boşalmıştı mescitler
birbirimize Nisa suresinden nur veriyorduk

yakamdaki şehir dilsiz
onun kalbi karanlık
elleri bulut taşlıyor

köklenmiş bir ağaç gibiydim
fırtına olsanız yıkılmam
yaprağıma sen yağıyordu

yakamdan düşecek bir gün bu şehir elbet
boynumun borcu olsa da
geldiğim garda bırakacağım kirini dönerken
yıkayacağım ellerimi düşlerimi
sana denizinden getirecegim
dinleyeceksin suyun taşlarla konuştuklarını
göreceksin dost olduğum dalgaları
yalnızlığımı paylaşacaksın
sen aydınlığıma dokunacaksın

adresim silinecek bu şehirden bir gün
ölsem, belime kadar toprak
ölsem, bu şehir dışarda kalacak
iskelede vakitlerden son vapur
pencerelerim şimdi şarap rengi olur
hasretim kokoreç kokuludur

kamyonlar Diyarbakır´dan karpuz getirecek
kaça satarlar bilmiyorum
yarın pazar, bit pazarında dolaşacağım
bu şehri satacağım
intihar mektuplarını sayfa sayfa
kayıp hayat öykülerini kitap kitap
pahalı bulanlara diyeceğim ki;
her öykü, anlatıldığından daha uzundur
ve her şiir, yazılması gerektiğinden kısadır aslında
yine de herkes pazarlığa tutuşacak

yakamdaki şehir bir öğlen kulağımda patlamıştı
caddelerinde kan akmıştı
vitrinlerine kül yağmıştı
o günün akşamında anneler
çocuklarına dağ masalları anlatmıştı
doğu biraz daha uzaklaşmıştı

yakamdaki bu şehri terkettiğim gün
sona erecek bu öksüzlüğüm
şapka alacağım,bıyık bırakacağım
ağzım yüzüm bana benzeyecek
gazetelere boş dükkan ilanı veriyorlar
aklımı fikrimi zorluyorlar
ben buraya alışamadım bilmiyorlar
ben buralı olamadım
kalbimi tanımıyorlar

26 Ekim 2011 140 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Güzel şiirler ile güzel bir başlangıç hoşgeldiniz Şiirkoliğe Murat bey. Umarım aradıklarınızdan fazlasını bulursunuz sitemizde edebiyat, sevgi ve dostluk adına...👍