Yakamoz

Yakamoz vurmuş denize,
Haylaz bir çocuk misali oynuyor dalgalarla.
Rastgele diyerek gecenin sessizliğini yarıyor uzakta bir taka.
İki serhoş sitem ediyor seslerinin ulaşamayacağı yerlere.
Şanssız doğmuş bir adam gözlerinde yaşadığı yokluğun silikliğiyle,
boş bira şişeleri arıyor.

Tadı sirkeye çalan ucuz bir kırmızı şarap var elimde.
Kulağımda acıklı bir şarkı.
İki sevgili nispet yaparcasına gülerek oturuyorlar yanıma.
Özlemini çektiğim zamirler çalıyorum konuşmalarından.

Sen geliyorsun aklıma.
Anılar beynimin en ucra köşesinden çıkıp geliyorlar.
Kalbim yangın yeri.

Gülümsüyor hayalin yakamoza
Bir güvercin kadar narin ve beyaz,
bir serçe kadar küçük ayaklarını denize sokuyorsun.
Dönüp bana bakıyorsun gülerek içim eziliyor.
Kusup tüm anıları, seni, sensizliği kendime geliyorum.
Midem açlıktan kalbim yokluğundan kıvranmakla meşgul.
Başım dönmeye canım acımaya devam ediyor.
Bir geceyi daha uğurluyorum.
Yattığım soğuk kumların üzerinde selamlıyorum sabahı.
Günaydın...