Yalan Oldum

-1-

ölüm uzak ülkelerin başkentinde sanık
bütün suçlarımı çocukluğuma bıraktım
bıraktım kalan kederlerin merasimlerinde antlarımı
bağıra çağıra söylediğim şarkılarda sen vardın
melodilerinde kaybolan çığlıklardan geçerken
bir bir anlattı tarih bitmiş aşkları
yalan oldum
adım şanım yazık bir aşkın tanığı
can sevdasında gençliğim
kahroldum

birden gece başladı karanlık sorgusunda
yıldızları tüketirken ellerin makamında
dua eski bir şehrin terk edilmiş sokaklarında kaldı
ben yalan oldum
amentüsünü yazarken aşkın
ayrılıklar yalnızlıkla kardeş kavgasında bıkkın
yorgun argın zamanlardan geçtim
üzerimde tüyü bitmemiş bir hasret
ve elveda demeyi öğrenirken
ne geldiyse başa özlemden geldi
suçu vebali denizin üzerine
mavi dalgalara bereket getirdi

-2-

yeşilinde kaybederken baharı gözlerinde
her hangi bir ölüm uykusunda yalan oldum
söz ses seda kalmadı geriye
dem ve dem vururken başımı beynimin bahtına
ne güllerin suçuydu akan kan ne dikenlerin
vebalinde bir kadın aç ve korkak
işte suskunluğumun sebebi hayat
işte bağrımda düşman tohumu ekerken
neden yaşadığını sorguluyordu adem
ben Havvanın en çileli evladı
yalan oldum
yüreğimde kalmazken aşkın kırıntısı

söz bitti
ülkeler başkentlerini değiştirdi tek tek
bütün büyük adamların kimliğinde aşk yazıyordu
ve sicilinde kara bir lekeydi ayrılık
ben bütün yeminlerin kefaretlerini gizlerken
yalan oldum deyip geçiyordum hoyrat
ve korkak zamanların hakkından gelip
helallik isteyen bir fahişe gibi
haram ediyordu hayat bedenini erkeğe
sustum çünkü yalan oldum
üzerinde adı yazıyordu yalnızlığımın
ya rabbel alemin
kim çıkıyorsa kaderin karşısına
ne olur utandırma sevdamızı
yalan olan vakitlerde şah damarımız kanamış
bırakma bizi bize
ölüm bir yok olmuş hayat da bir varmış

yalan oldum
talan edilmiş yüreğimde zindandı beklentim
medrese namıyla öğrenirken aşkı
bir de baktık ki yalanmış her şey
bir de baktık ki unutulmuş bu evler
odalarında kadınların kokusu kalmamış
yalan oldum
içimde bitmemiş bir kitabın son sözünde
kan oldum da cana düşmedi cananımın keyfi
yâr deyip geçtim sonra
ardımda esrarengizliğin heybetli sesi

-3-

vakit çok geç gitmek için
tüm yalanlar ortada kalırken
ben yalan oldum
ve bitmeyen bir hesabın tek suçlusuydu gençliğimiz
cahiliyede yüreğimiz buruk bir iklimin yağmuru
arada sırada sevdik birbirimizi
yalnızlıkta mahrum bir gök kuşağı içinde
ne kadar renk varsa bir o kadar kara olduk
gece kıskandı bizim kaderimizi karanlıkla beraber
yıldızlara dilek tutturmamak için çekip gitti
sonrasında bir ceylanın yüreğinde bulduk hayatı
hayatı yalan eden sevgilinin gözleriydi

geçip gittik bir bir
bütün aşkların sorgusunda tutsak ve vahim
aldattık kendi kendimizi
derken söz oldu yalnızlığımız kutsal kitaplarda
biz aslında hüsranın bekçileriydik
bilmiyorduk yar bilmiyorduk
küfür edip gitmiş bir bulut gibi
çağladık aktık üzerine hayatın
ölüm toprakla kardeş olmuş
ben yalan oldum
tüm mezar taşların da ismim kalmış
kalmış da getirmemiş kefenin içindeki yalnızlığımızı
ölçümüz alınmış yalan oldum
gönülde bir heyecandı sevdamız
kahroldum

işte son yazgısını yazarken hayat ayın şavkına
şahidim yalnızlığımın fiyakasında yaşadıklarım
tek tek attım gülleri yalanımın üstüne
kalmadı gitmediğim yer
dikenlerde keder var ne çare
ne çare unutulmuş mevsimlerde alnımız açık
secde iziyle başladı sualimiz
ardında son vasiyeti insanlığın
ben yalan oldum yâr
bitmedi yalnızlığım

21 Ağustos 2012 83 şiiri var.
Yorumlar