Yalnızlığa Yataklık Eden Odalar

Aşağı bak oradayım ,sana soluğumu yolladım az önce… Güneşi de getir, Polyanna'yı da arayı soğutmadan…dizimin dibinde soğukkanlılıkla öldürülecek zaman… Hadi çabuk ol bakışlarımdan tut beni asuman…


Yalnızlığa yataklık eden oda sıcaklığındayım

İçim de karanlık

Güneşe tut biraz beni

Kendimi tekrarlamanın sıkıcılığındayım yine

Bildiğin gibi işte asuman

Bu sabahta,

Soğuk sular serptim yüzüme, içime

Tadı, tuzu yoktu çöreklenen zamanın

Tahin helvası yedim şekerli çayla

Ağzım tatlansın diye

İyiyim filan da dedim

Üstümü aradım sonra,

Hiç İstanbul yok

Bir, iki, üçün üçüncüsünü bağırdım

Değişmedi bir şey

Yine de,

Var olduğuma şükrettim çok


İstanbul'a söyle yok yazmasın beni

Deniz de..

Görüyorsun aram açık denizle

Görüşemiyoruz da bir türlü

Gel desem kırmaz beni, göz önüme gelir de,

Ya balıklar n'olacak

Ortancalar sarmış şehri diyorsun

Geriye kalanlar balkon çiçeği

Kırgınım çok zamana

Keşke büyütmeseydi diye beni

Hep aynı arkası yarınlar

Bu böyle ne kadar sürer ki

Karşı kaldırımdan atasım geliyor kendimi


Ne tuhaf…

Dünü canım çok çekiyor

Boşluğunun taklidini yapıyorum tenhalığımda

Yutkunma yerim cam önleri

Günü örtünmek yaptığım,

Uyu uyan arasında

Sabahları iple çekmekten,

Çok yoruluyorum geceleri

İçim geçer diye bekliyorum, geçmiyor

Bilsen …

Nasılda güzel geliyor önceleri

Sonra kaçıyor birden

Yok be asuman,

aşktan bahsetmenin zamanı mı

Ne kokusu var ne gölgesi

Aşk kitap arası çiçeği

Uyku diyorum ben

Zaten aşk an'lamıyor ki beni


Girdiğim kabın şeklini alıyorum anlayacağın asuman, eller çiziyorum ellerime

Kapı kilitlerine diller…ve sevmek kollarımın arasına…fazla bir şey yok tekrarları

Saymazsan…gün iki kişilik, gece tek kişilik yorgan.



suadiyenisanikibinyirmi

25 Nisan 2020 806 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (3)
  • 4 yıl önce

    tebriklerimle

  • "Evden çıkınca evini özlemek, dişleri kendisine ait diye sevinebilmek, sevdiklerimiz eksilmeden günü bitirebilmek, bütün bunlar gülümsemek için yeterli sebepler olabilmeli bence...Çünkü hayat, bunları da kaybetmek sınavıyla karşı karşıya bırakabilir bizleri...Evlerimizin kapılarının dünya kapısından ne farkı var ki? Çıkanın tekrar girebileceğini ya da içeri girenin tekrar evinden çıkabileceğini kim garanti edebilir? Bu yüzden, uğurlamaları sevmeli insan. Bir ses duyduğunda, koşarak açmalı kapıyı...Bir günün, dünden daha güzel bir şekilde bize sunduğu işte bu tekrarlardır. Güzel olanın tekrarı yormamalı insanı..."Ortak duygular paylaşınca anlamlıdır.Yüreğinize sağlık Demir Mutlugil hocam!🌹😊💜👌🌹🇹🇷

  • Sözcükler, değerli hocam… Duygular ve de nasıl da yerle yeksan. Aşka dair özlemden çıkıp da yola sözcük katsayısında saklı iken hüzün. Mevsimler çalıyor şarkılar. Şarkılar çalıyor mevsim. Bir nüktedan coşku ki havadaki nemde saklı izdiham. Bir martavalsa hayatın karnavalı. Bir sezi ile yüklendiğimiz… Mevsimler ihbar ediyor aşkı ve aşk tökezliyor yüreğin de sandal misali sallandığı. Ve tebessümler yükleniyoruz. Acıyoruz. Acıtıyoruz. Ve şiirler damıtıyoruz.

    Tüm saygımla selamlıyorum değerli hocam. Kaleminiz hep özgün hep öznel.

    Var olun sayın Demir Hocam.

    Ustalığınızın izidir bizleri de peşinden sürükleyen.

    Sonsuz saygılarımla sayın hocam

    Ömrünüz çok olsun