Yalnızlığa Yatmak
Oturup divana, dirseklerini dayadı pervaza
Uzattı gözlerini bakışlarıyla
Koydu sokağın ta en ucuna
 
Dedi :" Ey vefasız
Sadece sevme idamın kemendi midir?"
Topladı yanaklarından süzülen yaşları sağ uvucuna
Saydı sabaha kadar bıkmadan 
Damlaları bitirdi teker teker
Sordu: " Bu ceza bir tek benim midir?"
 
Resimler çizdi hatıralardan
Bulutları benzetti
Kırlara çıktı farkettirmeden
En bakir çiçekleri topladı
Yüreğinin her yanına döşedi
 
Hain bir iklim sardı hemen ardından
Kapkaraya boyadı bulutları
Çamurlu ayak izleri kaldı tuzlu
Ağlamamalıydı
Gidişler zaten hep kusurluydu
 
Yaklaşan ayak sesleri koydu kaldırımlara 
Adım adım dinledi yüreği
Çırpındı durdu
Bir kapı çalsa dedi, bir kapı çalsa
İşte mutluluk buydu, buydu...
 
Güneşin dalgacı ışığıyla irkildi
Kar düştü damarlarına
Üşüdü
Aynalara dargındı o günden beri
Sırtını döndü pencereye
Artık pervazlara da küskündü
 
Ne sokağa baktı bir daha
Ne kulak kabarttı
Dün sabah gibi
Geceyi devirip
Bu sabah da yalnızlığına yattı
 
Turgut UZDU
