Yalnızlığı Vuran Adam
Yalnızlığım,
Kadim dostum,can yoldaşım,vefalı yarim.
Şehrin ışıkları umutlarım gibi bir bir sönüp;
Karanlığın kasveti ruhlarımıza çöktüğünde,
Şarkıların,ötüşlerin sona ermesiyle,
Baykuşların saltanatı başladığında,
Rüzgarın rüzgarlığını unutup esmediğinde,
Yarim,sevdiğim,dostum dediklerimin
Arklarına bakmadan bile çekim gittiklerinde
Sevgiye giden yolda bastığnı her taşın mayın olduğunu bildğin halde
Hep yanıbaşımdaydın
Hastalığımda geceler boyu başucumda
Düştüğümde kalkmam için elimden tutan,
Kanayan yaralarımı saran
Benim güzel meleğim
İsyansa isyan,nankörlükse nankörlük,ihanetse ihanet,
İstediğin yaftayı yapıştır.
Apaçık alnımın ta orta yerine
İstemiyorum,istemiyorum artık seni.
Her soğuk gecemde aç kurt gibi
İçimde uluyup uykularımı bölmenden.
Bir tatlı merhabayı,
Yumuşacık bir göz ışığını,
Sıcak bir tebessümü reva görmenden..............
Ve her seferine biribiri ardına sıraladığın,
Anlamsız nasıl olurların
Bilmez miyin Hazreti Adem'den beri tanışırız seninle.
Nasıl mı vazgeçerim senden?
Ben kendimden vazgeçmişim
Var mı ötesi?
Al senin olsun sınırlarını çizemediğimiz bu Issız Ada
Beni bana bırak
Bedenimi çürüten,ruhumu kemiren kurtlarını da alarak
Çekil git!Çekil git!Yoksa.....
Karanlık bir düşüncenin sonunda çıldırabilir,
Korkusuzca seni öldürebilirim
Hem ne olur biliyor musun?
Heykelimi dikerler.
Milyonların yaşadığı bu Issız Ada'nın
Kör,sağır,hissiz meydanlarından birinin orta yerine
Üstüne de bir plaket
?Yalnızlığı Vuran Adam' diye
Düşüncesi bile gururlandırıyor.
Çekil git yoksa öldürürüm seni
Sen beni öldürmeden.
Kurtköy,2010