Yalnızlık
Batarken gün ardından 
Kızıl renge büründüğünde güneş 
Sen sahilde mi oturuyorsun sesler eşliğinde 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın deniz seslerinde 
Çiğ taneleri açarken sabah bahçende
Sen seyrederken doğuşunu günün 
Gözlerinde biriktirdiğin nemi boşaltmak için 
Yalnızlığı böylemi yaşarsın yeni güne başlarken 
Bir kadeh alıp eline 
Yudum yudum içerken sefaletinle 
Unutmak için gözlerini 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın viranetinle 
Yağarken yağmur caddene 
Sen altında ıslanırsın damlaların 
Karışır tüm vücüduna ıslaklık 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın ıslaklığınla 
Kapını kilitleyip kilit üstüne kilit
Vurdukça vururusn evine yüreğine 
Unutulmak için elinde ne varsa 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın odalarda
Tüm bağrışmalar içinde 
Sen susup dinlermisin onları 
Kimisi ağlar kimisi güler yanı başında 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın kalabalıklarda 
Çeker gidersin uzaklara 
Yoktur kimse buralarda 
Dağın başına çıkarsın 
Yalnızlığı böyle mi yaşarsın kaçaklarda 
Sen kendini kandır istediğin kadar 
Kaç bir dağ başına ya da ovalara
Kilitle kendini kapılar ardına ya da
Karış kalabalıklara  otururken bir bankta 
Güneşin doğuşunu seyredersin kimi zaman evinde 
Kimi zaman batışını bir yerlerde 
Sen kaçsanda her nereye 
Gelip yakalar seni eteğinden 
Aşk atar tokadını yalnızlığın suratına
