Yalvarış

Ne olur sanki

Yaz aylarına kırğın küskünse ana sevgisi

O zaman Mayıs'ı geçince

Sonbahar çocuklarına sapıverir sıcaklığı

Eylül çözer gömleğinde düğmeleri

Bağrına basar üşüyen öksüz ve yetimleri

Kurak olur çocukların evcilikleri

İlahi emirle gökten oyuncak yağar

Yeşerir oyunları

Merhamet kursuna giderler

Utangaçlık dilinin

Açlık lehçesini öğrenir hayırseverler

Bir mucize olur

Zekeriy'ya gelir kimsesizliklerine

Meryem turfanda meyveler paylaşır

Çocuklarla

Gençliklerine gönderilir bulutlar

Şimdi yalın ayaklarını ıslatmaz

Kirli geleceklerini yıkar yağmurlar

Ağaçların kulağına cemre fısıldanır

Çocukların avuçlarına dökmez yapraklarını

Yüreklerinden dallarına toplar tomurcuklar

İyilik bahçıvan libası giyer

Hayat takvimlerine kirazlı günler aşılar

Gülücük harmanı için

Başak olacak sevinçleri tarlaya serper Ekim

Kasım sandıklarında naftalinli Nisan'ları olur

Karanlıktan korkarak uyur o çocuklar

Işıklı elinden tutmak için

Güneş gelir rüyalarına

Belirsizlik deryasında boğulurken

Bir kara parçası uzatır elini

Eğilir gökyüzü

Gözlerindeki Umut'tan sürsünler diye

Mavi olur o çocukların gelecekleri

Şiirimin hüzün damıttığı

Son yoksul çocuğun yüzü gülene kadar

Allah'a yalvaran dualar edeceğim

Verince emrini

Hep başka olsun diye sonbahar