Yangın
sığ karanlığı avuçlayınca
düş kırıkları
boğulmak belki de mor zamanlara, soluğu satıp hiçliğine hasretin
zamanı boşalt şimdi
gök gürültülerine
ayın on dördü gibi
ve yağarken yağmur ve yükselirken deniz ay dönümlerine
toprak kokusu hele
giyerken o terkedilmiş zeytinlikler
nemli mayıs sabahlarına bırakıp tüm ayrılıkları
papatya tütsülü patikalarda
sürgün nöbetlerinde bekleşirken kırlangıç misali
yosun yeşili öyküler çiz yıkık duvarlara
okunaklı harflerle de ki
bu haram yoksunluk
ilahi adalet midir
yoksa
yoksa imtihanı mıdır
erken gelen cehennemin
düştüğüm ateş midir
böyle duman
böyle yangın...
papatya tütsülü patikalarda sürgün nöbetlerinde bekleşirken kırlangıç misali yosun yeşili öyküler çiz yıkık duvarlara
okunaklı harflerle de ki bu haram yoksunluk ilahi adalet midir yoksa😙😙
Her daim şiir sayfası okunur gözlerde geçmişin izleri kalsın diye unutulmuşluk aslında tekrarı oluyor geçmiş gözlerimde...Kutlarım can gardaşım..👍👍