Yankı

Her ses bir yankı bırakır kulaklarımda
Her yankının bir de hikâyesi vardır

***

Devrik cümlelerimiz pervasızca yayılıyor evrene
Deli saçmalarıyla doluyor kulaklarımız
Evren fısıldıyor
Kulaklarımız uğuldarken
En çok yanlış söylenilen sözler yankılanıyor kulaklarımızda
Boş olan her şey yankılanır
Boş oda, boş ev, boş yatak

Kimsesizlikten haykırır nesne

Yıldızlar saçlarıma konuyor her gece
Ağır değil hiç birisi
Her gece mavi bir gün hayal ederek uyuyorum
Yıldızların sessizce konuşuna aldırmıyorum

Sabah nasıl olsa gidecekler
Gece bana eşlik eden tüm düşler gibi

Sonra, sabaha karşı sıcakla uyanıyorum
Düşünüyorum
Hiçbir ateş senin kadar yankılanmaz bedenimde
Yüreğimdeki delik
Senin yokluğundu

***

Yankılanırken sesler, ben susuyordum
Düşünüyordum, sesim çıkmıyordu
Dudaklarım uyuşuk belki
Ya da gerçek olduğunu kestiremiyorum
Onun yerine saçlarımı kestiriyorum
Yıldızların konduğu saçlarımı

Makas sessizliği dopdolu, saçlarımda

En çok derime değdiğinde makasın ucu acıyor
En çok makas acıtır saçları
Bıçaktan bile fazla
Kesici tüm aletleri toplasak, yankılanmaz bir makas tizi kadar

Saçlar en çok kulağa yakındır
Duymak yankıyla başlar
Evren boyu
Saç boyu
Boyumuzdan büyük duyarız bazen çığlıkları

En çok da çocuk sesleri
Tıraşa vurulmuş saçları üç numara
Üç yaşından büyük çocuklar
Üç yaşından fazla ağlıyorlar

Bitlenmiş bir kız çocuğunun saçları
Babası tarafından kesilen saçları
Kanatları
Gözyaşları gözünden büyük akıyor
Yaşından da büyük yaşları

Gece tüm saçları kesilen çocukların sesleri yankılanıyor kulaklarımda
Her gece biraz daha kesiyorum saçlarımı, düşlerimden ayırıyorum onları
Her sabah uzuyor az da olsa
Ama izin vermiyor ilaçlar
Saçların yenilenmesine

Bir ses yankılanıyor uzaklarda
Küçüklüğümden kalma bir ses
Rüzgâra bıraktığım saçlarımın sesi

Yetişiyor imdadıma
Kurtarıyor kafamın derisinden beni



Üç Ağustos İki Bin On Üç 11 45

03 Ağustos 2013 203 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar