Yansın Bugün Gözlerim
Benim derdim, efkârın çiçek açması değil;
Her gece koynumdayken hasretin ayan-beyan;
Kör-kütük kadehlerin keder içmesi değil;
Dilimdeki her dua dayan yüreğim dayan;
Her gece koynumdayken hasretin ayan-beyan;
Doksan dokuz yaramın yüzüncü kapısıydın;
Sevdalandık sevdana hep karın tokluğuna;
Neş'emin tek katili hüznümün tapusuydun;
Varlığına inkârım, alıştı yokluğuna;
Sevdalandık sevdana hep karın tokluğuna...
Beraber yürüdüğüm yollarda tek başına;
Geziyorum, gölgemin duyup ayak sesini;
Aldırmadan gecenin firari telaşına;
Ruhsatsız taşıyorum nefretin nefesini;
Geziyorum, gölgemin duyup ayak sesini...
Getir saki dökülsün damla damla hicranım;
Son sözümü söyledim, gücüm yok, sabahına;
Şu keder hanesinde kan kokuyor her yanım;
Parmak izim işlenmiş hicazın silahına;
Son sözümü söyledim, gücüm yok, sabahına...
Demir almış hüzünler akıyor yanağımdan;
Yansın bugün gözlerim yandığı yere kadar;
Sana olan isyanım dökülsün dudağımdan;
Alıp gitsem başımı yolum uzun vakit dar;
Yansın bugün gözlerim yandığı yere kadar...
05/02/2013
Saat: 21:42
Hüzünler eğer demir almışsa, vuslata ramak kalmış demektir değerli dost Kutlarım yürek sesini