Yaşamak
yine kahredip herşeye, dökmüşüm derdimi kadehlere
hava buz gibi soğuk, oturmuşum bir bank üstüne
öfkeden ve anasondan ateşim çıkmış
söyleyemediğim o iki kelimeyi gömüyorum içime
biliyorum söyleyemediğim o iki kelime
ve bu yürek sancısı çöreklenip içime
eritiyor yavaş yavaş ruhumu
her gün büyüdükçe büyüyerek
işte böyle berbat halde, sarılıp geceye
yalnızlığımı ısıtıyorum,düşlerimde
ve uyandığımda ertesi sabaha
pırıl pırıl güneşli bir gün düşlüyorum
ellerimle yemlediğim güvercini
gülün rengini ve kokusunu
yuvasına yiyecek taşıyan karıncayı düşlüyorum
en umutsuz ve en acılı zamanlarda
güvercinin masumiyetinden,gülün kokusundan
karıncanın mücadelesinden ders çıkarmak
ve hayata daha sıkı sarılmak,,,,,inadına ınadına yaşamak dostlarım