Yaslan Aşkın Çelişkili Duvarlarına

Dudaklarının yıldız ışıltılarına gömdüm bakışlarımı, sular dondu
Yanağının gizlilerindeki derinlere daldım, gemiler karaya oturdu
Dumanlanıyordu saçların, yudumladıkça seni, bulutlar utanıyordu
Hangi şefkatti tenindeki, hangi sırların rehberi yüreğini sarıyordu?


İşkilli özlemlerin nidası dökülürdü dilinden, güvercinler dizlerinde gülümser
Güncemdeki kuşlar dillenir içlenince, sen gülünce ıslanmış çatılarına tüner
Kaygılı dünlerin girdapları tıkanır, bir kardelen dağlarda sevdalı ağıtlar söyler
Kapat sevda pencerelerini hüzün bakışlı, içtiğin her yudum tufanları sürükler.


Dalıp sevginin ormanlarına, sürüsem zincirlenmiş ayaklarımı yosun çöllerinde
Götür beni uzaklara desen, çevrilsem ılgıt ılgıt rüzgârlı göğsünün kirmeninde
Kalın halatlarla bağlasan beni, dilim sussa, can vereceğimi bilsem dizlerinde
Bir aşkın miadı gizlenir, çözümsüz bilmeceler dillenir aşkla bakan gözlerinde.


Haydi, bir şarkı seç kendine, bağrındaki eşsiz doruklara sokulsun sevginin ateşi
Aç avuçlarını göklere, içindeki onulmaz kavgaları bitir, küstürme korkularla güneşi
Yaslan aşkın çelişkili duvarlarına, mor şafaklarda çığlıklarla yorma sevdalı bedenini
Işıkların ölümsüzlüğü gösterdiği yerlere gidelim, bırakmasın ellerini mutluluk perisi.

13 Haziran 2010 560 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)