Yaşlı Bir Gencin Çocukluğu
Biliyormusun zaman?
Bazen sen avuttun beni,
bazen de ben erteledim seni
bilmeden.
Yitirdiğim bir misketin hüznü gibi,
ne zaman
surat asan bir hiçliğin pencesinde olsam,
yoklardın.
Ne zaman acıksam sana
bölünen bir ekmeğin kokusu kadar,
bu kez, kendini saklardın.
Biliyormusun zaman?
Senden bir kumbara yapmıştım,
verdiğin bozukları,
gelmeyen zamanların için,
saklardım.
Biriktirdiklerimle
bir hayal kuracaktım,
bir gecekonduya benzeyen.
Herşey bir gecede bitecekti,
onun gibi,
kaçak ve kimse görmeden.
Biliryormusun zaman?
Zamasız zamanlarda gelişlerin vardı.
Kah uyandırırdın
sıcak bir uykudan,
kah uyutmazdın
özlenen bir uykuya.
Çok dengesiz ve tuhaftın.
Gel zaman git zaman,
buruşmuş bir yüz,
feri gitmiş iki göz,
ve ağarmış sakalla çıktın karşıma.
Ben tanıdım seni vefasızlığından,
sen görmedin,
hiçbirseyinin kalmamışlığından.
ihanet buya,
hep birilerine üleşmiştin.
Sende bir ifadesizlik,
bende bir vazgeçme tortusuyla,
haykırdım.
Bir banamı kalmadın:
Biliyormusun zaman?
Ben senden
daha zenginim şimdi.
Senden geriye
hiçbirşey kalmamışken,
benim hala
ağız dolusu,
yüzüne tüküresim var.