Yastıklara Bıraktık Kabusları
- haydi şimdi zikredelim yalnızlığa
üfleyip tüm kandilleri -
kırmızı damladı kurnalar
yalın ayak
oysa suları kesik sokak başının müridiydik
imansız hayaller kurunca dar sofalarda tahta masalar
şarkılar söylendi
perdeleri inince o şehrin, o küçük sofralarında
mum sönene kadar bekledik gecenin uykusunu
küfrettik kızıl bir şarabın son zerresine
iliklerimize dayadık yalnızlığımızı
çoğulduk oysa sahte gülüşler indirdiğimizde şafağın tenine
tekil yolculuklara göğüs gererken
cesaretimiz, ölüydü
öldürdük ya da kasvetini yarının
kimdi merhameti satanlar
muhtaç iken boynumuza dudaklarımızın nemi ya da
saçlarımızı tararken tırnaklarımız
boş vermiştik
sözleri kibirli şiirin duvarlarına yazarken
ismimizin son harfini
kızıl boyaydı yapışan avuçlarımıza
avuçlarımızı unuttuk sevgili
şehir söylemlerine düşerken dimağımızın sıfır noktası
umarsız öykülerimizi anlattık çardaklara
ve üşüdük
gündüz feneriydi
mendirekler
sigaramızda yaktığımız ve vapur dumanlarına sardığımız
öfkeyi şaşırtan
pusulamız
çevirirken ibresini gözümüze
battık
boğuldu renkleri
kirpiklerin
o küçük suda, canhıraş
yakamoz
vururken kış masalını....iki kaş arasından
kabuslara bıraktık
yastıklarımızı.
kabuslara bıraktık yastıklarımızı.
tebriklerimle
👍👍👍
balyoz etkili
yine vurucu..
kutlarım
yakamoz vururken kış masalını....iki kaş arasından
kabuslara bıraktık yastıklarımızı.🤐🤐
Özlemişim şiirlerini üstat aynı tat aynı lezzet...kutlarım ...👍