Yastıklara Bıraktık Kabusları

- haydi şimdi zikredelim yalnızlığa
üfleyip tüm kandilleri -



kırmızı damladı kurnalar
yalın ayak
oysa suları kesik sokak başının müridiydik
imansız hayaller kurunca dar sofalarda tahta masalar

şarkılar söylendi
perdeleri inince o şehrin, o küçük sofralarında
mum sönene kadar bekledik gecenin uykusunu
küfrettik kızıl bir şarabın son zerresine
iliklerimize dayadık yalnızlığımızı

çoğulduk oysa sahte gülüşler indirdiğimizde şafağın tenine
tekil yolculuklara göğüs gererken
cesaretimiz, ölüydü
öldürdük ya da kasvetini yarının

kimdi merhameti satanlar
muhtaç iken boynumuza dudaklarımızın nemi ya da
saçlarımızı tararken tırnaklarımız
boş vermiştik

sözleri kibirli şiirin duvarlarına yazarken
ismimizin son harfini
kızıl boyaydı yapışan avuçlarımıza

avuçlarımızı unuttuk sevgili
şehir söylemlerine düşerken dimağımızın sıfır noktası
umarsız öykülerimizi anlattık çardaklara
ve üşüdük

gündüz feneriydi
mendirekler
sigaramızda yaktığımız ve vapur dumanlarına sardığımız

öfkeyi şaşırtan
pusulamız
çevirirken ibresini gözümüze
battık

boğuldu renkleri
kirpiklerin
o küçük suda, canhıraş

yakamoz
vururken kış masalını....iki kaş arasından

kabuslara bıraktık
yastıklarımızı.

29 Aralık 2014 943 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 10 yıl önce

    kabuslara bıraktık yastıklarımızı.

    tebriklerimle

    👍👍👍

  • 10 yıl önce

    balyoz etkili

    yine vurucu..

    kutlarım

  • yakamoz vururken kış masalını....iki kaş arasından

    kabuslara bıraktık yastıklarımızı.🤐🤐

    Özlemişim şiirlerini üstat aynı tat aynı lezzet...kutlarım ...👍