Yayladağinda Soku Dibi Çocukları

Soku Dibi Çocukları

bakma nemli gözlerime
bir iç çekiş görürsün..
özlemle anarım çocukluğumu
eski, dar sokaklı
tahta harabe evleri bulunan
soku dibinde...
acımasızlığı var, akıp giden zamanın
ömrün her satırında,
her köşesinde... tam karşımızda servet amca,
hökümet gibi adamdı...
birinin bir işi oldu mu resmi dairede
o'na koşardı...
kâh avukatıydı mahallenin, kâh katibi
nereden bulurdu bunca nüfufzu,
mahalleli şaşardı...
gözlüceli ali vardı
sokağın solunda.
han duvarlarını anımsatan
bahçe duvarları vardı..
kocaman dardağan'ı
komşu evleri de sarardı... arka tarafında
rahmetli reşit amca,
top kaçınca bahçesine,
kızardı...
hemen yanıbaşımızda
kepekçi remzinin hanımı,
inek sağardı...
tahta harabe evlerinin
kulakları tırmalayan
kapı sesleri duyulurdu
oğlu bayram vardı
bir de recep abi
bizden biraz da büyükçe...
az ilerde postacı osman derlerdi
yüzündeki çizgilerde
geçmişin tarihi saklı
torunları vardı canciğer
murat ve reşit abi
samimiyetleri evren kadardı...
semerci ahmet, minir abla
fatma, ferdane...
evleri,
soku dibine bakardı...
genişçe bir bahçeleri
daracık dünyaları vardı
hiç bir yere sığmaz da,
soku dibine sığardı...
üst tarafta tinzirili yusuf abi,
çok görmüş geçirmiş bir adamdı...
sohbetleri ne kadar hoşsa da
politika kokardı...
kızdı mı belli etmez
hemen bir tütün yakardı...
bu sokakta bizimde
köhne bir evimiz vardı.
karşıda iki oda, küçük bahçe,
iki katlı ölleye bakardı...
ne hocalar kaldı gelmedik
ne şıhlar, ne cinciler
nedendir bilinmez
kazılan her yerden
muska çıkardı...
soku dibinin sıcak insanları
yoksulluğun acımasızlığını tadarak,
çocuklar taştan misket yapıp yuvarlar
mutluluğun acıyla karıştığı
bu dar sokakta
yaşarlardı...

Abdurrahman Kara

17 Eylül 2009 72 şiiri var.
Yorumlar (1)