Yazgısız Düşler

Haydi hep beraber

Kıpkırmızı bir gökyüzü,

Bembeyaz bir gece

Simsiyah ışıl ışıl yıldızlar

Yaz ortasında

Masmavi yağan kar …

Sımsıcak bir kış sabahında

Pespembe denizi kucaklayan

Mosmor bir güneş…

Ateşten buz; buzdan ateş

Düşleyelim desem…

Olur mu ..?

Gerçeklerin bir tözün içine gömüldüğü,

Doğrunun kişisel tohumlarla üretildiği

Şu dünyada…

Neden olmasın..?

Anlık da olsa

Kuralsız ,kaygısız,yarınsız,

Düşler kursak yazgısız.

Kendimizi yaşasak sadece .

Biliyoruz ki..,

Kimi zaman

Düşlerde bile acı çeker

Düşlerle iyileşir ruhumuz.

Kaçıp giden zamanın boş yazgısı,

Bitmeyen bir umudun kaygısı

Yüreğimizi nasırlaştırmakta…

Kimi zaman da

Aynanın karşısına geçtiğinizde

Gün içinde yaşanmışlıklarımızın

Yansımasını görürüz ,

Kendi siluetimiz yerine.

Ve…

Olmasını istediklerimizi

Düşleriz o an…

Rüya değildir bu ,

Düştür zamandan uzak

Bize yakın olan…

O an , buzdan ateşle

Islatırız katılaşmış yüreğimizi

Düşün büyüsü saran belleğimizi

Değişir dünyanın hüzünlü görüntüsü.

Biz yaşarken acı gerçekleri ….

Hayat geçip gider fırtına gibi .

Lâkin …Yaşamak…

Beklemek değildir fırtınanın dinmesini.

En uzun en çaresiz geceyi

Süslemektir yazgısız düşlerle.

Her an kucaklaşacağımızı bile bile ,

…………………………………….Ölümü unutmaktır yaşamak…

..................................................ENA.