Yedi Türlü Rengin Gökkuşağinda
Yedi türlü rengin gökkuşağında,
Sevdânın alında ben boyanmışım.
Acılar içinde zûlmet dağında,
Bırakıp giderken ben dayanmışım.
Buğulu gözlerle hep gülümserdin,
Zemheri ayında güller isterdin.
Bir ömür geçse de beklerim derdin,
İzini sürerken karda yanmışım.
Yalan yeminleri verirken bana,
Canânım deyip de kıydığın cana.
Hasretin nârında hep yana yana,
Vefâsız yıllara nasıl kanmışım.
Ağlayan bülbüller şen şakrak gibi,
Çiğneyip geçtiğin bir toprak gibi.
Tükenen ömürde son yaprak gibi,
Hazânda düşerken seni anmışım.
Gelmeyen visâlin yorduğu zaman,
Kanayan bu kalbim durduğu zaman.
İmam el bağlayıp sorduğu zaman,
Musalla taşına gelir sanmışım.
Gelenekten geleceğe diyorum kısaca. Bu şiirde karacaoğlan'ın esintilerini, Kopuzun sesini, Torosların rüzgarını, Bozkırdaki nal seslerini duyar gibi oldum. Tebrik ederim.