Yeşil Karanlık

bağları kurudu yüreğimin

oysa bir içimlik şaraptı gülüşüm

bilseydim beni öldürecek bu yılgınlık

bu su beni boğacak gözü kapalı atlardım da

düşünmezdim dünü ve yarını

düşmeden insanlığın çirkef çukuruna

geberip giderdim işte



bilseydim

beni acılara gark ettirecek bu yaşam

bu üzerime sinen hüzün tortusu hiç gitmeyecek

doğmazdım annemin rahminden



küfrün saltanatında yüzsüzlük diz boyu

hangi dala elimi atsam kuruyor

cehennem kabusunda gözlerim saf irin döküyor

avuçlarımın kilometre levhalarında kanıyor vuslat

buz kesiyor aklımı göç yolları



hiç durmadan değişen bir şeyler var yine de

adını koyamadığım mağlubiyetler gibi

sol kaburgamdan sızan ağrılar ve daha bir sürü şey

bilseydim

karanlığa hapsolacak yüreğim hiç sevmezdim

’sevmekte eksilmektir biraz ’ değil mi



ne yana dönsem

yüzsüz bir geçmişe takılıyor ayaklarım

dizginlemeseydim hayallerimin ipini

kırardı çitleri dört nala koşardı

boynuna yelesini düşürür

kamçılardı ruhumu


bilirsin

kanatlarından vurulunca kırlangıçlar uçamazlar

oysa hep ürkek bir kuş hissiyle bekledim

gözlerimden dökülünce yaşlar ıssız sokakların koyu karanlığında

öldüğümü hissedemeyecek kadar yorgundu

şimdi her şey biraz sen

ve gözyaşlarım yeşil karanlık

durdu zaman yitirilmiş bir ömürde

kül suya karıştığında döndüm yüzümü kendime

aynalar neden küs bakıyor yüzüme

ne olur sende gitme


2015 Erbil 

17 Haziran 2019 51 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 4 yıl önce

    Eski tarihli şiirlerini okuyunca şiir yolculuğunda ki değişikliğin çok daha güzel fark ediliyor Barış Çiçek. Bu da çok güzel. Benim soğuk şiirlerim gibi birazcık karamsar ama şiir gibi şiir..